Site rengi

Tasarım

Geniş
Kutulu
Vatandaşa Hizmet

“Sıra İzmirspor’da”

İZMİRSPOR, 9 HAZİRAN’DA BAŞLAYACAK BAL SEZONU ÖNCESİ YENİ BİR OLUŞUMLA VİTRİNE ÇIKIYOR.

İzmir ve Türk futbolunun köklü camialarından İzmirspor, 9 Haziran’da başlayacak Bölgesel Amatör Lig sezonu öncesi yeni bir oluşumla vitrine çıkıyor. İzmirspor Futbol Şube Başkanı Fırat Özefe, İzmirspor’un küllerinden doğacağını belirterek, “’Sıra Bizde’ sloganıyla çıktığımız yolda, 1923 ruhuyla, 2023 vizyonuyla meşaleyi yakıyoruz. Cumhuriyetimizle yaşıt kulübümüz 100. yılda bambaşka bir kimlikte olacak” dedi.

“İzmir futbolu pandemi döneminde adeta şaha kalktı” diyen İzmirspor Futbol Şube Başkanı Fırat Özefe, “Önce İzmir’in iki güzide kulübü Altay ve Altınordu Play Off finalinde karşı karşıya geldiler ve bu karşılaşma sonucunda Altay’ı Göztepe’nin yanına Süper Lig’e uğurladık. Bizim ülkemizde ikincilikler kutlanmıyor ancak ben Altınordu’yu özkaynaklarıyla vermiş olduğu kıyasıya mücadeleden dolayı hem tebrik ediyor hem de alkışlıyorum. Yıllardır alt liglerden kurtulmaya çalışan Bucaspor da bu sezon yüzümüzü güldüren bir diğer kulübümüz. 3. Lig’de Play Off şampiyonluğu yaşayarak kendilerini Misli.com 2. Lig’e attılar ve dipten gelen dalga gücüyle Süper Lig’e kadar uzanacakları bir yolda olduklarını düşünüyorum. Belki de bu İzmir futbolunun bir başkaldırısıdır. İşte bu yüzden, biz de ’Sıra bizde’ sloganıyla yola çıktık. 11 yıldır profesyonel liglere olan özlemimizin ve hayallerimizin gerçekleşmesi için, ’Sıra bizde’ diyoruz. 9 Haziran’da başlayacak olan 7 maçlık serüvende 3. Lig’e çıkmak için yeni bir oluşum içerisine girdik” diye konuştu.

“Hedef profesyonel liglere dönmek”

Özefe, “İzmirspor’un marka değerini yükseltmek, kulübü çağdaş, bilimsel ve katılımcı bir anlayışla yöneterek sportif, idari ve sosyal alanda ülkemizin önde gelen yarışmacı spor kulüplerinden biri haline getirmek, uluslararası standartlarda olabilecek şehir merkezinde ama doğayla iç içe olan mevcut tesislerimizi restore ederek yenilerini kulübümüze kazandırmak, şanlı mazimize yakışmayan liglerden yarışmacı takımlarımızı kurtarmak, özellikle lokomotif olan futbol takımını yeniden profesyonel liglere döndürmek için var gücümüzle çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

Kurumsallık ilk sırada

Projelerinin olmazsa olmazlarından kurumsallaşma hakkında bilgi veren Fırat Özefe, “Gayemiz, kulübümüzü eski güzel günlerine döndürebilmek. Bunun için de projelerimizin arasında kurumsallaşmayı ilk sıraya aldık. Çağın gereklerine ve bilimsel disiplinlere uygun çalışmaları yapmak adına güzel planlarımız var ve kalıcı bir şekilde hayata geçireceğimize inanıyorum. Bir diğer önemli husus olarak değerlerimize ve geçmişimize sahip çıkmak da yine olmazsa olmazlarımız arasında yer alıyor. İzmirspor, adını kentinden almakla birlikte tıpkı Göztepe, Altay, Karşıyaka, Altınordu ve Bucaspor gibi aynı yıllarda semt kültürüyle kurulmuş bir kulüptür. Kulüple özdeşleşmiş olan Eşrefpaşa semtinin Altınay ve bugünkü kulüp binasının da olduğu Hatay semtinin Sakarya takımlarının birleşmesiyle kurulduğunu düşündüğümüzde ve buna futbolda semt kültürünün ne denli önemli olduğu ve oradan çıkarak genele yayılan yapıların yaşatılması gerekliliğini de eklediğimizde, kulüp olarak doğduğu semtin değerlerini temsil etme misyonumuzu da taşıdığımızı belirtmek istiyorum. Bugün ülke futboluna yön veren İstanbul’un 3 büyüklerinin de benzer semt kulüpleri olarak doğduğunu unutmamak gerekir. Bu açıdan İstanbul ve İzmir, Londra futbol kültürüne çok benzemektedir” dedi.

“Salon sporlarında da iddialı takımlar kuracağız”

Salon sporlarında da iddialı takımlar kuracaklarını, voleybol başta olmak üzere atılıma geçeceklerini kaydeden Özefe, “Şubelerimiz finansını kendi sağlayacak, sponsorluklar ve reklam gelirleri başta olmak üzere kümülatif ekonomi yapısıyla iddialı yarışmacı takımlar oluşturulacak. Tesislerin verimli kullanımı ve yeni tesisler kazanmak, spor okullarının canlandırılması, altyapı devrimi, tüm branşlarda var olma, taraftarla bütünleşme ve sosyal projeleri de en kısa zamanda hayata geçireceğiz” ifadelerini kulladı.

“3. Lig’e çıkacak güçteyiz”

“İzmirspor’da her zaman dile getirilen temel sorun geri dönüyoruz hareketinin ne zaman başlayacağıydı” diyen Özefe, şöyle devam etti:

“Göztepe’nin, Altay’ın, Bucaspor’un bizim gibi zor yollardan geçerek ve farklı reaksiyonlar göstererek kendilerini üst liglere attıkları gibi bizler de artık profesyonel liglere dönmek istiyoruz. İzmirspor’umuzu hızlandırılmış lig statüsünde 11 yıllık aranın ardından Misli.com 3. Lig’e çıkartabileceğimize inancımız tam. Teknik ekip ve oyuncu grubumuzu bu doğrultuda motive ediyoruz. Bugüne kadar yaptığımız transferler ve yapacak olduğumuz transferler zaten 3. Lig’i ne kadar çok arzuladığımızın göstergesidir. Bu ligde yıldız statüsünde yer alan dosta güven, düşmana korku salan oyuncuları kadromuza kattık. Asıl önemli olan altyapımızdan genç yeteneklerimiz de bizlerle birlikte bu yolda yürüyor. Önümüzdeki yıllarda öz kaynaklarımızı tıpkı geçmişte olduğu gibi Türk futboluna ve milli takımlara yeniden armağan etmek istiyoruz. İzmirspor’un tek hedefi kulübün ekonomik gelir elde etmesi değildir, olmamalıdır da. Kulübün yarışmacı olarak taraftarına ve camiasına hissettirdiği duygular çok önemlidir. İzmirspor’un genlerinde hem yetiştirici hem yarışmacı bir kulüp olması var. Metin Oktay, Özcan Altuğ, Bülent Buda, Tarık Gençay gibi değerleri Türk futboluna armağan etmiş bir kulüpten bahsediyoruz. Bu isimlerle milli takımları rezerv ederken bir taraftan da Süper Lig’in ilk golünü atıp ilk galibiyetini alan 10 yıl üst üste Süper Lig’de yarışmış bir kulübüz. Buradan aldığımız güçle geleceğe dönük projeleri hayata geçirmek için buradayız. Bu sezon kadromuza katılan kaptanlar Tolga Çavdar ve Uğur Özvardar İzmirspor’da profesyonel olup yıllarca üst liglerde ülke futboluna hizmet edip bu proje için geri dönen isimler. Kendileri kadrodaki genç oyunculara İzmirspor’u anlatan onlara örnek olan profiller.”

“İzmirspor doğal favoridir”

İzmirspor’u yeniden ayağa kaldırmak istediklerine vurgu yapan Özefe, “Bir kıvılcım bekleyen camiaya, medyayı haber yaparken heyecanlandıracak bir oluşumun içindeyiz. Benim spor ekonomisti olmamı sağlayan da futbol sevgisidir. Belki spor ekonomisti olarak bir çok kulüpte görev alabilirsiniz, yeni kurulan yapılarda yer alabilirsiniz ama ben taraftarı olduğum semtinde yetiştiğim kulüple ’efsanenin geri dönüşü’nü insanlara anlatmak için bu göreve soyundu. Yani bu aslında bir bakıma bir dava. 1 yıldır profesyonel lige adım atmak için mücadele veriyoruz. Dileyenin katılıp dilemeyenin katılmaması gibi federasyonun almış olduğu karar var. İzmirspor, 98 yıllık tarihinde bulunduğu her ligde mücadele etmiş. İzmirspor’un lige katılmama gibi bir lüksü olamaz. Tarih olarak bu ligin en büyük kulübüysek bu liginde doğal favorisiyiz. Önemli olan sadece 3. Lig’e çıkmak değil. Kulübün genlerinde olan futbol iklimini yeniden geri getirmek. Uzun yıllar üzerimizde dolaşan kara bulutları dağıtmak ve kadro yapısından idari yapısına kadar değişime girmek zorundayız. Bugün dünya kulüplerinin başvurduğu belli başlı futbol sistemleri belli başlı teknolojilerin uygulandığı yenilikler var. Manchester City, Bayern Münih ve benim üniversitesinde okuduğum Real Madrid gibi kulüplerin modern sistemlerinde astrofizik, veri analiz okuma gibi yöntemleri var. Bunlarla ilgili kurulan birimleri var. Biz de bir astrofizik ve veri analiz birimi kuruyoruz. Başta Spor Bakanlığı olmak üzere birçok kurumun dikkatini çekecek bir proje olarak görüyorum. Spor yöneticiliği alanında eksiklerimiz var. İzmirspor, Türkiye’de spor okullarını açan ilk kulüp. İlkleri başaran bir kulübün yine yeni ilklere imza atması gerekiyor. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Sporcu satın almaktan ziyade sporcu yetiştirmektir önemli olan. Kaliteli futbolcular, donanımlı futbolcular yetiştirmek ilk görevimiz. Futbolcunun sosyoekonomik, sosyopolitik ve özellikle eğitimli olması en büyük arzumuz. Günü kurtarma peşinde olan yöneticilerle Türk futbolunun geldiği noktayı hepimiz görüyoruz. O yüzden yöneticileri de kendimiz yetiştirmeliyiz” dedi.

“Camiamızın eleştiri kabiliyeti Oscar ödüllerindeki eleştiri kadar kuvvetli”

“İzmirspor camiası tarihi, kültürü ve genleri itibariyle yeniliklere açık olduğu kadar camiamızın eleştiri kabiliyeti de Oscar ödüllerindeki eleştiri kadar kuvvetli” diye konuşan Özefe, “Acımasızca ve yıldırıcı düzeyde, doğru olmayan, çözüm önermeyen eleştiriler karşısında amatöre hapsolmuş bir durumdayız. Artık bu futbol ikliminde yıkıcı değil de yapıcı olmak zorundayız. Bu tarz eylemlerle yönetici 5 yıllık planla geliyor, 5 ay sonra ağır eleştiriler sonrası bırakıp gidiyor. Burada önemli olan vazgeçmemek projenin arkasında durmak. Bu sezondan bağımsız olarak İzmirspor’da birçok şeyi değiştireceğiz. İzmirspor’da ülke sporunun yarınları için imaj değişikliği başlayacak. İzmirspor bu misyonu üstlenecek. Bayern Münih’in kurumsal yapısı örnek aldığım bir yapı. Değerlerinden vazgeçmeden çağdaş uygulamaları hayata geçiriyorlar. Biz de bizim kendi futbol kültürümüze uygun olan örnekler gibi kurumsallaşacağız” ifadelerini kullandı.

“Nitelikli bir kadroyuz”

Özefe, “Göreve geldiğimiz 20 Mart itibariyle çalışmalarımızı her an lig başlayacakmış gibi yaptık. Vedat Akbuğday Hocamızın tecrübesine ve bilgisine çok güveniyoruz. Camianın duayen isimlerinden olması çok önemli ve güzel bir durum. Teknik ekibinde yer alan Kenan Yeşil akademik teknik profil olarak harika bir potansiyel. Bugün Nagelsman 25 milyon Euroya Bayern Münih’in başına geçti. Demek ki teknik direktöre de bonservis verilebiliyormuş. Kenan Hocamızı da iyi bir bonservisle süper lige ya da Avrupa liglerinde gönderirsek şaşırmayın. Yine geleceğin iyi teknik direktörlerinden olacağını düşündüğümüz futboculuğuyla ve karakteriyle İzmir futbolunda ve oynadığı diğer kulüplerde iz bırakmış ve iyi bir İzmirsporlu olan Ahmet Yakak da teknik ekipte yer alan bir isim. Alt yapımızda görev yapan Koray İçten gibi Hasan Kostak gibi isimler de üst liglerde görev alabilecek potansiyeller. Oyunculara değinecek olursak orada analitik bir düşünce içerisine girdik. Öz kaynağımızdan A Takım’a dahil ettiğimiz 12 oyuncumuz var. 12 oyuncunun yanında geçen seneden devam eden 3 oyuncumuz var ki geçen sene 8’de 8 yapan bir İzmirspor izlemiştik. İzmirspor’da yetişmiş Tolga Çavdar gibi Uğur Özvardar gibi bu kulübün kültürünü iyi bilen, profesyonel liglerde uzun yıllar mücadele etmiş olan bu iki ismi kadromuza dahil ettik. Bunun yanı sıra SAL’dan BAL’a çıktığımız zaman takımımızın yıldız oyuncusu, Altay ile Göztepe formalarını giymiş Kubilay Baktır’ı bu sene takıma geri döndürdük. Bu sezon herkes Kubilay’ın nasıl bir yıldız olduğunu görecek. Onunla beraber 7 sene Başakşehir alt yaş kategorilerinde forma giymiş Murat Turan’ı İstanbul’un köklü takımlarından Vefa’dan transfer ettik. Göztepe taraftarlarının bir dönem sevgilisi olmuş, gerek golleri gerek karakteriyle nam salmış Recep Gayık yine takımımıza katılan önemli transferlerimizden biri oldu. Bucaspor’da uzun yıllar kalecilik yapan Engin Kaya, kaleci olarak takımımıza katıldı. Yine Bucaspor dan Samet Emre Temel, Ömer Yılmaz da takımımıza katıldı. İzmirspor’da yetişen ve BAL’da yıldız statüsünde izlediğimiz Emre Dinarlı’yı da tekrar takıma kazandırdık ve bu sezon üst ligler seviyesinde beklenen çıkışı yapacağını düşünüyoruz. Mert Kavlak, Gencay Aykan, Emirhan Özkan gibi genç yetenekleri de transfer ettik. Toplamda 13 oyuncu transfer etmiş olduk. Yıldız statüsünde 3 isim daha alacağız. 27 kişilik bir kadroyla yola çıkacağız. Şovanist transfer peşinde koşmadık. Önemli olan bu ligi bilen oyuncuları bir araya getirmek. Hedefimize çok daha çabuk ulaşalım istiyoruz. Teknik ekibimizin ve oyuncu grubumuzun bir üst lige inancı tam” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ