Demokratik Sağlık Sen: “Sendikalar ayrıştıran değil, birleştiren olmalıdır”

Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, tüm kamu çalışanlarını ilgilendiren toplu sözleşme kararlarının 23. maddesi ile ilgili Danıştay tarafından ’yürütmeyi durdurma kararı’ alınmasını memnuniyetle karşıladı. Böylece, kamu görevlilerinin istemeden bir sendikaya üye olmasının önüne geçilmiş olduğunu belirten Demircan, sendikaların ayrıştırıcı değil birleştirici olması gerektiğini söyledi.

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin “Toplu Sözleşme İkramiyesi” başlıklı 23. maddesinin birinci fırkasında yer alan “üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” ibaresi “kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevli sayısının en az yüzde 1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” şeklinde ibaresi ile ilgili Danıştay tarafından ’yürütmeyi durdurma’ kararı alındı.

Demokratik Sağlık Sen ve Tüm Memur Sen Konfederasyonuna bağlı sendikalar tarafından Danıştay’a açılan dava sonucu söz konusu ibare iptal edilirken, Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, kararı doğru bulduklarını açıkladı. Demircan, sendikaların ayrıştırıcı değil, birleştirici olması gerektiğini vurgulayarak, toplu sözleşmelerde yetkili olan konfederasyona eleştiride bulundu. Demircan, “Dün olduğu gibi bugün de, gelecekte de, sarı sendikaların kamu çalışanlarının özgür iradelerine ipotek vurmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.

“Anayasaya aykırı bir karardı”

Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan kararın anayasaya aykırı bir karar olduğunu dile getiren Togan Demircan, yetkili sendikanın, çalışanları kendi bünyesinde toplama amacında olduğu için böyle bir madde getirdiğini öne sürdü. Demircan, “6. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde 23. madde metninde seyyanen zam talebinden vazgeçmek suretiyle, masada kamu çalışanlarını temsil eden sendikalara kamu işveren heyetinin teklifiydi bu. 600 liralık seyyanen zam talebinden vazgeçmeleri karşılığında, 400 liralık toplu sözleşme ikramiyesi ödenmesini ve bunun da yüzde 1’lik her iş kolundaki baraj sayısını aşan sendika üyelerine ödenmesi kararlaştırılmıştı. Biz bunu gerek sendika genel başkanı gerekse konfederasyon genel başkanı olmamız ve konfederasyon yapımıza bağlı iş kollarındaki sendikaların genel başkanı arkadaşlarımızla, kendi teşkilatımızla yaptığımız çok hızlı değerlendirmeler sonrasında Danıştay’a dava açmak suretiyle irade ortaya koymuştuk. Zaten o karar Anayasa’ya, 4688 sayılı; yani o masanın varoluşuna sebep olan yasaya, sözleşmelerine aykırı bir karardı. Yetkili sendika, insanların bir şekilde kendi sendikalarına kanalize edilmesini sağlamak amacındaydı. Neden böyle bir şey gelişti; bizlere göre tek bir sebebi var. Bugün enflasyon yüzde 30-35’lerde geziyor. Ülkemizde kamu görevlileri 2022 yılında 5 puanlık bir zam ile muhatap olmuşlardır bu toplu sözleşmede. Dolayısıyla toplu sözleşmeye imza atan sendikalar, çok ciddi sayıda üye kaybı yaşayacaktı. Bunun önüne geçmek için böyle bir hareket içerisine girdiler ve böyle bir madde getirdiler” dedi.

“Bu oyuna yargı ’dur’ demiş oldu”

Danıştay tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının, kamu görevlilerinin istemeden bir sendikaya üye olmasının önüne geçmiş olduğunu belirten Demircan, yürütmeyi durdurma kararından duydukları memnuniyeti de dile getirdi. Demircan, “Biz bu süreçte sendikamıza üye arkadaşlarımız içerisinde sendikamızdan ayrılmayarak bizlere destek olan arkadaşlarımıza, yine o sendikalardan istifa ederek 400 lira ile kendi özgür iradelerine ipotek koyulmasına müsaade etmeyen ve sendikamıza üye olan arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz. Danıştay’ın vermiş olduğu karar da bizlerin önünü açtı; kamu görevlisi arkadaşlarımızın istemeyerek üye olmalarının önüne geçmiş oldu. Yani insanlar artık özgür iradeleri ile bir tercihte bulunacak. Bu oyuna yargı dur demiş oldu” sözlerine yer verdi.