MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz’dan CHP’ye eleştiri
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SADİR DURMAZ, CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN BÜYÜKELÇİLERE YAZDIĞI ‘KANAL İSTANBUL’ MEKTUBUNA TEPKİ GÖSTEREREK, “CENABI ALLAH AKIL FİKİR VERSİN” DEDİ.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyükelçilere yazdığı ’Kanal İstanbul’ mektubuna tepki göstererek, “Cenabı Allah akıl fikir versin” dedi.
MHP Genel Merkezi’nce başlatılan “Adım Adım 2023 İl İl Anadolu” programı kapsamında MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz başkanlığında MHP Yozgat Milletvekili İbrahim ethem Sedef, MYK üyeleri Prof. Dr. Kürşat Azkur ve Sezer Yozgat Çorum’a geldi. Partisinin il, merkez ve ilçe teşkilatlarıyla bir araya gelen Durmaz, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gayri milli bir muhalefet anlayışı ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Durmaz, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden’in 15 Ağustos 2020’de “başkan olduğumda Türkiye’deki muhalefete destek vereceğim” sözünden heveslenen muhalefetin devleti, ülkeyi bir çok kez yurt dışına şikayet ederek Amerika’dan iktidar dilenir hale geldiğine dikkat çekti.
Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’deki büyükelçilere mektup yazarak Kanal İstanbul projesini şikayet ettiğini hatırlatan Durmaz, “Kanal İstanbul projesini şikayet ederken buraya sizin ülkeleriniz yatırım yapmasın diyor. Çevre hassasiyeti ortaya koyuyor. Halbuki şikayet ettiği ülkeler dünyayı en çok kirleten ülkeler. Sayın Kılıçdaroğlu mektubunda şunu da söyleseydi. Sizin ülkenizde de bu konulara hassasiyet gösterilmiyor deseydi. Türkiye dünyada çevreyi en az kirleten ülkelerden bir tanesi. Buna rağmen Paris İklim Anlaşmasına imza koyduk ve tüm yükümlülükleri yerine getireceğimizi ifade ettik. Dünyayı yeraltı, yer üstü tüm değerleriyle en fazla sömüren petrolü insan kanına değişen kendisini doğanın efendisi zanneden Batı’ya şikayet etti bizi sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Cenabı Allah akıl fikir versin. Son dönemde yapılanlara baktığımızda CHP’nin ne yaptığına kendilerinin bile bilmediğini görüyor ve düşünüyoruz. Parti binalarına sınır namustur diye bir pankart astılar. Aylarca o pankart parti binalarında asılı kaldı. Ama sınırlarımızı korumak için askeri görevlendirmeye ilişkin tezkereye PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile birlikte hayır oyu verdiler. Sonra Yozgat’a geldi, Yozgat’ın havasından heralde milliyetçi bir söyleme sarıldı “Kandil denen yuvayı yerle yeksan edeceğim” dedi. Hakkari’ye gidip özerklik sözü veriyor, Yozgat’a gelince heralde aklı karışıyor, “Kandil’i yerle yeksan edeceğim diyor. Kandile askeri gönderebilmek için tezkereye ihtiyaç var. Bu tezkereye karşı çıkıyor Yozgat’ta diyor ki “Kandili yerle yeksan edeceğim”. Gerçekten Allah akıl fikir versin başka ne diyeceğim. Gezi Parkı olaylarıyla Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyenlerin finansörü olan Sorosçu Osman Kavala’ya sahip çıkan bunlar. 6-7 Ekim olaylarının azmettiricisi, “Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyen terörist Selahattin Demirtaş’a sahip çıkan yine bunlar. Terör örgütü PKK’nın adeta sözcülüğünü yapan televizyon kanallarına çıkıp Anayasanın ilk 4 maddesini değiştireceğiz diyen bunlar. İzmir’de Kuva-yi Milliyeci olup, Hakkari’de özerklik sözü veren bunlar. YPG’ye, PYD’ye terör örgütü diyemeyip sırtını PKK’ya yaslayanlarla ittifak yapan bunlar. Atatürk’ün adını kullanıp bölücülerle iş tutanlar yine bunlar” diye konuştu.
Konuşmasında İyi Parti’yi de eleştiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz, “Diğer tarafa bakıyorsunuz kendilerine iyi diyen ama ne kadar kötü oldukları son günlerde apaçık ortaya çıkanlar var. Türkiye Büyük Millet Meclisi7nde HDP7lilerin bizim oylarımızla o koltuklarda oturuyorsunuz sözlerine cevap veremeyenler, Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde “Burası Kürdistan” diyenlere tek bir kelime edemeyenler, bir şehit yakınının HDP ile ittifakı ve terörist Demirtaş ile kahvaltı planlarını hatırlatmasına küfürlü karşılık verdiler. Yetmedi el birliğiyle küfreden vekile hep birlikte karşı çıktılar. Genel Başkanları bir hanım olmasına rağmen meclis grup toplantısında Türk kadınının şanına, edebine, iffetine, ahlakına yakışmayan iğrenç ve çirkin sözlerle küfreden vekiline sahip çıkıp şehit yakınına hakaret ettiler. Yazıklar olsun Meclis kürsüsünden şehit yakınına ettiğin hakaretleri burası Kürdistan diyen o teröriste yapabilseydin. Devletten aldığı 36 milyon dolarlık küfürbaz vekilin şehit yakınına ettiği küfürlü ilgili CHP’den tek bir kelime duydunuz mu? Her konuya her bulduğu mikrofona CHP’nin o cırcır böceği gibi öten sözcüleri bu konuda tek kelam etmediler. Sus pus oldular. Çünkü aynı zihniyete sahipler” açıklamasında bulundu.
MHP’nin geçmişine bakıldığında vatan uğuruna göze alınan fedakarlıkların görüldüğünü anlatan Durmaz, “Gezi Parkı olayları ile başlatılan kaos süreci 15 Temmuz hain darbe girişiminin püskürtülmesiyle başarısız kılınmış 15 Temmuz gecesi Türk milleti sokakta Cumhur ittifakı kurulmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi 15 Temmuz’da ışıklarını hiç söndürmemiş o ışık büyük Türk milletinin önünü aydınlatmıştır. 15 Temmuz demişken size bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Hani partimize FETO operasyonu olarak birilerinin aday gösterildiği ve partimizi ele geçirme çalışmaları sırasında hanımefendi hiddetten toplandıkları alanın tellerine tırmanıyordu. Keşke o hanımefendi o tellere tırmanırken gösterdiği kabiliyeti 15 Temmuz gecesi evinin balkonuna çıkarak gösterseydi. 15 Temmuz gecesi evinin balkonuna çıkamayanlar vardı. 15 Temmuz gecesi tankların arasından sıvışarak belediye başkanının evine giden CHP Genel Başkanı kahvesini yudumlarken darbenin adeta başarılı olmasını beklerken gecenin ilerleyen saatine kadar tek bir açıklama yapmamıştı. Oysa aynı akşam saat 20.00’de partisine geri dönen başkanımız partisinin ışıklarını açık tuttu. Daha ortada kimse yokken biz MNHP olarak bu darbelerden en çok çekmiş siyasi hareketiz. Dolasıyla kimden nerden geldiğine bakmaksızın her türlü darbeye karşıyız devletimizin ve milletimizin yanındayız diye ilk açıklamayı genel başkanımız yapmıştır” ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı’nın sıradan bir ittifak ve çıkar merkezli bir oluşum olmadığının altını çizen Durmaz, Cumhur İttifakı’nın özünde vatan sevgisi ve Türk milletine mensubiyet şuuru bulunan 2023 lider ülke Türkiye vizyonunda çalışan 2053 ve 2071 hedeflerine hazırlık yapan Türkiye’nin diriliş ruhu olduğunu vurguladı.
HDP’nin kapatılmasına yönelik Anayasa Mahkemesi’nde davasının devem ettiğini hatırlatan Durmaz, MHP olarak davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını, terörün siyasi uzantısı, kravat takmış hali olan HDP’nin acilen kapatılması için ellerinden gelen her türlü gayreti göstereceklerini açıkladı.
Türkiye’nin 37 yıldır süren bir terör belasıyla karşı karşıya olduğunu anlatan Durmaz, konuşmasında şunları kaydetti:
“Dünyanın başka hiçbir yerinde de böyle sıkıntılar sorunlar yaşanmıyor. Birliğimizi, dirliğimizi hedef alan PKK terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu uğurda da çok ağır bedeller ödedik. 1984 yılından 2020 yılına kadar 84 bin adet terör saldırısı olmuş. 8 bin 123 güvenlik görevlimiz şehit olurken, 25 bine yakın vatandaşımız yaralanmış. 6 bin 21 sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiş. Terörün bizden kopardığı insanımızın yanı sıra yarım kalan hayatlar bir ömür boyu dinmeyecek acılar bu toprakların adeta kaderine dönüşmüş., son yıllarda hamdolsun terörün beli kırılmış, harekat alanı daralmış, terörist sayısı azalmıştır. Mücadele ettiğimiz terörün birde ekonomik boyutu var. 1982 ila 2020 yılları arasında terörle mücadeleye harcanan para yaklaşık 1 trilyon dolar. Ülkemizin ekonomik gücünden koparılan bu parayla hizmet anlamında neler yapılabileceğini genel başkanımız grup toplantısında açıklamıştı. Örneğin 749 adet Yavuz Sultan Selim köprüsü, bin 880 adet Osman Gazi köprüsü, 282 adet Kuzey Marmara otoyolu, 205 adet İstanbul-İzmir otoyolu, 102 adet İstanbul havalimanı, 564 adet Atatürk Barajı, bin 834 adet İstanbul Şehir Hastanesi yapılabilirdi. Terörle mücadeleye verdiğimiz canların yanı sıra ekonomik faturasını ödemeseydik kişi başına milli eğilirim bin 585 dolar daha fazla olacaktı. Bugün terörle yıldıramayıp ekonomik operasyonlarla ülkemize diz çöktürmek istiyorlar. Silah ambargosu uygulayıp Kıbrıs çıkarmasına engel olmaya çalışanlar, bugün savunma sanayinde millileşmeden rahatsızlık duyuyorlar. Bugün milli yazılımlarla kendi savunma sistemlerimizi geliştiriyor bunların sayesinde teröre göz açtırmıyor, terörün belini kırıyoruz. Mavi vatanımızdaki egemenlik haklarımızı kullanarak denizlerimizde doğalgaz arıyoruz. Bu sefer başka ülkelerden kiraladığımız gemilerle değil yerli ve milli gemilerimizle bu aramaları yapıyor ve sonuç alıyoruz. İnşallah bu rezervlerin çıkarılarak işlenmesiyle enerji alanındaki dışa bağımlılığımız daha da azalacaktır. Ülkemiz ne zaman kabuğunu kırmak istese, ne zaman bölgesel güç olarak kafasını kaldırmak istese içeriden ve dışarından bir sürü sorunla karşı karşıya bırakılıyoruz. Terörle mücadele başta olmak üzere darbeler, iç siyasi karışıklıklara bu gözle bakmak gerekiyor. Bunca engellemelere rağmen Allah’a şükürler olsun ki Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör devletçiğine ve terör koridoruna engel olduk. Bizi karaya sıkıştırmak isteyenlere karşı mavi vatana sahip çıkıp egemenlik haklarımızı çiğnetmedik. Milli davamız olan Kıbrıs’ta Türklük kazandı. Esaret altındaki Karabağ’a şanlı bayrağımız çekildi.”