Dışişleri Bakan Yardımcısı Kaymakcı: “Türkiye, Erasmus Plus ve Avrupa Dayanışma Programı’nda en fazla başvuru alan ülke”
DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI FARUK KAYMAKCI, “TÜRKİYE, ERASMUS PLUS VE AVRUPA DAYANIŞMA PROGRAMINDA EN FAZLA BAŞVURU ALAN ÜLKE. DİĞER AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ İÇİN ERASMUS PLUS VE AVRUPA DAYANIŞMA PROGRAMI’NA ALTERNATİF PROGRAMLAR OLABİLİR. TÜRK ÖĞRENCİLERİ İÇİN BU İKİ PROGRAM ÇOK ÖNEMLİ” DEDİ.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, “Türkiye, Erasmus Plus ve Avrupa Dayanışma Programı’nda en fazla başvuru alan ülke. Diğer Avrupa Birliği ülkeleri için Erasmus Plus ve Avrupa Dayanışma Programı’na alternatif programlar olabilir. Türk öğrencileri için bu iki program çok önemli” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas ile Avrupa Birliği Başkanlığı’nda bir araya geldi. Ziyarette Erasmus+ ve Avrupa Dayanışma programlarının Türkiye’de uygulanması, yeni program dönemine ilişkin beklentiler ve işbirliği fırsatlarının artırılması hususları ele alındı. Toplantıya Erasmus+ kapsamında Türkiye ve AB ülkelerinde eğitim görmüş gençler de katılarak, edindikleri deneyimleri ve Erasmus+ Programı’nın bundan sonraki uygulamalarına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Kaymakcı, “2004 yılından bu yana 850 bin civarında Türkiye ve diğer Avrupa vatandaşı bu programlara dahil oldu. Türkiye, Erasmus Plus ve Avrupa Dayanışma Programı’nda en fazla başvuru alan ülke. Diğer Avrupa Birliği ülkeleri için Erasmus Plus ve Avrupa Dayanışma Programı’na alternatif programlar olabilir. Türk öğrencileri için bu iki program çok önemli. Bir Yunan öğrenci Portekiz’e veya Fransa’ya gidebilirken kolayca, Türk öğrencinin başka bir ülkeye değişim için gitmesi vize meselesi, diploma denkliği meselesi gibi birçok sorunu ortaya çıkartıyor. Onun için bu iki program bizim için çok önemli ve değerli” diye konuştu.
Avrupa’nın geleceğine en değerli yatırım olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı Kaymakcı, “Bu programlar sayesinde gençlerimiz, insanlarımız, öğretmenlerimiz, kalfalarımız hem kişisel gelişim açısından ilerliyor hem de başka kültürleri, inançları tanıyor hem de Türkiye’nin başka kültürlere ve inançlara tanıtılmasına katkıda bulunuyor. Türklerin bir sözü vardır; ‘Çok okuyan mı bilir çok gezen mi bilir’ diye. Biz artık bu soruyu sormuyoruz. Erasmuslular en bilgin insanlardır diyoruz. Çünkü onlar hem okuyor hem geziyor” açıklamasında bulundu.
Oldukça faydalı ve yapıcı görüşmeler gerçekleştirdiğinin altını çizen Schinas ise, “Türkiye, AB’ye aday olan bir ülke. Ancak katılım süreci hizmetlerden, pazarlardan, paradan, gümrüklerden, giden gelen konteynırlardan ya da tarım ürünlerden ibaret bir şey değil. Her şeyin ötesinde insanlarla ilgili bir şey. Onun için AB’nin insan odaklı bir proje olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla insanlar arası ilişkiler diğerleriyle eşit önemde ya da daha da önemli. Burada bir araya gelmemiz de bunu en iyi şekilde senkronize eden bir durum” ifadelerini kullandı.
“Gözlerinize baktığımda Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geleceğini görüyorum” diyen Schinas, “Bu ilişkinin katalizatörleri olan sizler, benim gözümde burada bulunuyorsunuz. İnsanlar arası ilişkiler dediğimizde generaller, uzmanlar, diplomatlar, dini liderler de işin içine giriyor. Hiçbirisine saygıda kusur etmek istemem ama herhalde en umut vaat eden dinamik olan insanların bu program dahilinde olan insanlar olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.