Cumhurbaşkanı Erdoğan İzmir kongresinde konuştu
HALKAPINAR KAPALI SPOR SALONU’NDA DÜZENLENEN AK PARTİ İZMİR 7. OLAĞAN KONGRESİ, CUMHURBAŞKANI VE AK PARTİ GENEL BAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİ.
AK Parti İzmir İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası’nda 95 milyar dolar döviz rezervi olduğunu belirterek, Hazine ve Maliye Bakanlığından istifa eden Berat Albayrak üzerinden yapılan eleştirilere de sert sözlerle karşılık verdi.
Halkapınar Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti İzmir 7. Olağan Kongresi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. 572 delege ile yapılan kongrede mevcut başkan Kerem Ali Sürekli yeniden başkan seçilirken, korona virüs pandemisi nedeniyle delege, protokol ve basın mensuplarına kongreden bir gün önce korona virüs testi yapıldı. Kongreye katılanlar, HES kodu sorgulamasından geçerek alana giriş yaptı. Partisinin İzmir il kongresinde eşi Emine Erdoğan ile gelerek halka hitap eden Erdoğan, Merkez Bankası’nda 95 milyar dolar döviz rezervi olduğunu ifade ederek konuya açıklık getirdi. Erdoğan ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığından istifa eden Berat Albayrak üzerinden yapılan eleştirilere de karşılık verdi.
“İki arkadaşıma edep dışı her şeyi yaptılar”
CHP’nin Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak ve onun nezdinde tüm ailesiyle birlikte şahsını hedef alan kampanya yürüttüğünü kaydeden Erdoğan, “Ülkenin ve milletin hayrına en küçük bir sözlerine ve duruşlarına şahit olmadığımız CHP yöneticilerinin hezeyanlarıyla uğraşmayı zul adletiğimiz için bu kampanyayı görmezden geldik ama bu insan olarak sahip olduğumuz temel hak ve özgürlüklere ve aileye saldırı boyutuna varınca ağızlarına payını vermekte vacip oldu. Kendisine cevabını bu şehirden vermenin daha doğru olacağına inanıyorum. İzmirli kardeşlerimiz bu zatın gerçek yüzünü doğrudan görme imkanına kavuşacak. Bugüne kadar belgeleri ile mahkeme kararları, şahitleri ile yüzüne vurduğumuz onca yalan ve iftirasına rağmen aynı şeyi söylemeyi sürdürerek asıl niyetini ortaya koymuştur. Kendine önceden ezberletilen, belki de dayatılan çerçeveye sadık kalarak aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Geçen hafta iki bakanımız grup toplantısı öncesi kendisine gittiler. ‘Başkanım ne dersiniz?’ dediler, ‘isabetli olur’ dedim. İçişleri Bakanımız ve Savunma Bakanımızı gerek CHP Genel Başkanı, gerekse İYİ Parti Genel Başkanı’na gönderdim. Gitsinler bu katliamlarla ilgili kendilerini bilgilendirsinler istedim. Tabii ben de CHP’nin başındakini adam sanıyordum. ‘Gitsinler anlatsınlar’ dedim. Hani ‘haberimiz yoktu’ diyor ya, asıl kaynağından anlatsınlar istedim. ‘Belgeleri bilgileri ile hangi soruyu sorarlarsa cevaplayın’ dedim. İkili görüşmelerden sonra Meclis’te maalesef tamamıyla sınır aşan bir yapıyla bu iki arkadaşıma edep dışı her şeyi yaptılar” dedi.
“En büyük talihsizliği damat sıfatının birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçmiş olması”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin başında bir proje olarak bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Yanındakiler de o projenin diğer başlıkları, yandaşlarıdır. Gara operasyonunun milletimizde yol açtığı öfkeyi PKK üzerinden uzaklaştırmak, uluslararası alanda PKK’nın güç durumda kalmasını engellemek için akla ziyan yollara başvurması, bu tespiti bir kez daha doğruluyor. Berat Bey ve onun üzerinden şahsımla ilgili kampanyaya hız verilmesinin amaçlarından biri de budur. Dertlerinin ülke olmadığı, hakikatleri bin defa dinleseler de yine kafalarındaki senaryonun gereğini yerine getirmeyi sürdürecekleri bellidir. Mücadelenin ekonomik boyutunun en ön safında Berat Bey alıyor. En büyük talihsizliği damat sıfatının bu alanlardaki birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçmiş olmasıdır. Eğer herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili değerlendirmeler daha objektif yapılabilirdi diye düşünüyorum. Türkiye’nin son dönemde enerji alanında yapılan atılımların temelinde Berat Bey’in bakanlığı döneminde geliştirdiği strateji ve hazırlıklar vardır. Karadeniz’deki doğalgaz rezervinin keşfini yapan sismik araştırma ve sondaj gemilerimizin alınmasıyla başlanmasında, madencilik alanındaki açılımlara kadar ülkemizin pek çok kazanımının altında Berat Bey’in imzası vardır” diye konuştu.
“IMF’ye bir kuruş borcumuz yok”
İki sismik araştırma, üç sondaj gemisi fiyatlarının bir otomobil fiyatı gibi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bunun adı finansı, parayı yönetmektir. Bunu başardığı içi kuduruyorlar. Bizim beş gemimiz var. Altıncısı da geliyor. Türkiye ekonomisini daha güçlü kılmak için tarihi öneme sahip uygulamaları, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde hayata geçirdik. CHP; bunlar faizcidir. Bunlar IMF’cidir. IMF temsilcileri ile kapalı kapılar arkasında pazarlık yapanlar bunlardır. Biz göreve geldiğimizde Türkiye’nin IMF borcu 23,5 milyar dolardı. Biz mayıs 2013’te IMF’ye olan borçları ödedik, borcu sıfırladık. Bay Kemal; bizim IMF’ye bir kuruş borcumuz yok. Bitti bu iş. Bize diyorlar ‘IMF’den borç alın.’ O sizin cibilliyetiniz, karakterinizdir. Bizde bu yok” ifadelerini kullandı.
“95 milyar dolar döviz rezervimiz var”
Merkez Bankası döviz rezervi ile ilgili eleştirilere cevap veren Erdoğan, “Bunlar sahtekar. ‘Merkez Bankası döviz rezervi sıfırlandı’ diyorlar. Göreve geldiğimizde 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Şimdi 95 milyar dolar döviz rezervimiz var. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi 2013’te 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95’e indik. Biz yeniden 132’ye de 200’e de çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz. Bizim akıl hocalarımız Batı değil. CHP’nin akıl hocaları orada; IMF. Bizim akıl hocalarımız kendi içimizde. Biz birbirimizle dayanışma halimdeyiz. Bu adımları da böyle attık. Küresel sağlık krizinin damga vurduğu 2020’de hem arz hem talep cephesinde şoklar yaşayan dünya ekonomileri derinden sarsıldı. Küresel tedarik zincirlerinin ciddi yaralar aldığı, üretimden istihdama küresel ekonominin her alanda daraldığı bu dönemde Berat Bey’in sorumluluğunda aldığımız hızlı ve etkin tedbirlerle ülkemizin süreci en az zararla geçirmesini sağladık” dedi.
“Berat Bey yargıda hakkını arayacaktır”
Erdoğan, “Berat Bey de hukuk çerçevesinde bugün itibariyle tabii ki yargıda hakkını arayacaktır. Aynı şekilde ben de birçok dava açtım, açtığım her davayı da kazandım. Gideceğimiz tek yer yargı. Senin paran bol zaten. Senden bu parayı alıp onları fakir fukaraya dağıtacağız. Yapacağımız iş bu. Döviz rezervleri üzerinden Berat Bey aleyhinde yürütülen haksız ve seviyesizce kampanyanın amacı bu konuda bilgi sahibi olmak değil. Onları en kritik konularda bilgilendirdiğimizde ne yaptıkların biliyoruz. Bir süredir zaten ekonomik saldırı altında olan Türkiye’nin salgınla birlikte uluslararası alanda ortaya çıkan finansal dalgalanmalara karşı da tedbir gelişmesi gerekiyordu. Ödemeler dengesi tarafında bir sıkıntıyla karşılaşmamak için kontrollü ve planlı döviz işlemleri yapıldı. Bunun tamamı piyasa kuralları çerçevesinde ve hukuka uygundur. Ne dövizin buharlaşması ne istismar, haksız kazanç ne de hukuka aykırı işler söz konusu. Bu döviz işlemleri sayesinde ülkemiz, uluslararası alanda ciddi etkilere yol açan şoklara rağmen hedeflerine bağlı kalmayı başardı” ifadelerine yer verdi.
“İcraatta yarışın”
Erdoğan, şunları söyledi:
“CHP’nin aynı teraneyi söylemeyi sürdüreceğinden şüphemiz yok. Bizim muhatabımız millettir. Sözümüz de milletedir. AK Parti olarak Cumhurbaşkanlığı kabinesi olarak ülkemizin tüm imkanlarını değerlendirerek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına devam edeceğiz. Tayyip Erdoğan’a, ailesine, çalışma arkadaşlarına saldırarak, vaktimizi ve enerjimizi çalarak bizi bu hedeften uzaklaştırmaya çalışanlara, ‘size buradan ekmek çıkmaz’ diyoruz. Gidin başka kapıya. Milletten size iktidar yolunu açmasını istiyorsanız; bizimle vizyonda, hedefte, yatırımda, projede, icraatta yarışın.”
“Çekilin bu ülkenin önünden”
CHP’ye eleştirilerini sürdüren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çekilin bu ülkenin önünden, bıktık sizden. Dikili bir taşınız yok be. Sorun bunlara; büyük şehirlerde su problemini aşmak kimin görevidir? Belediyenin mi yoksa merkezi yönetimin mi? Bu büyükşehir belediyesinin görevidir. Su Allah’ın nimeti, vereceksin. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesinin duyunu DSİ kanalı ile biz getirdik. Biz verdik biz. Büyükşehir getirmesi gerekirdi, yapamadı. ‘Her ne kadar İzmir bize oy vermiyorsa da buraya suyu getireceğiz’ dedik ev suyu DSİ ile buraya getirdik. Bizim anlayışımız bu. Türkiye’nin beka davasını korumak ve yüceltmek için çalışırken ülkenin demokrasi ve kalkınma mücadelesini ihmal etmiyoruz. Hala dimdik ayaktaysak, hala geleceğe güvenle bakabiliyorsak, bunu 18 yılda elde ettiğimiz kazanımlara borçluyuz.”
“Bu güzel İzmir’e yakışıyor mu?”
“Cumhuriyet tarihinde yapılanları tamamını 10’a katlayan yatırımlarımızın hiçbirinde destek göremedik, teşekkür almadık” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “İzmir’i nasıl sersefil bıraktıklarını görüyoruz. Havaalanından gelirken gördüm. Bu güzel İzmir’e yakışıyor mu? Böyle bir yapılanma yakışıyor mu? Ya siz ne işe yarıyorsunuz? Ne iş yaparsınız? Gecekonduları, kaçak yapıları niçin düzenlemiyorsunuz? Eliniz oralara değsin. Yapmazlar, yapamazlar. Çünkü bunlar bizim gibi dertli değil. Biz dertliyiz. Türkiye’nin en güzel şehri belediye hizmetlerinde ilk 10’a giremiyorsa durup düşünmek gerekiyor. Bunun sebebi ne kaynaktır ne de başka bir şey. Geçenlerde İzmir’de her tarafı sular bastı. Bir hanımefendi Bay Kemal’e ‘35 yıldır siz yönetiyorsunuz, altyapı niçin yapılmadı?’ diye soruyor. Doğru. Çünkü esnafın hepsinin dükkanını sular bastı.”
“Dertli olacaksın”
Deprem konutları hakkında bilgi veren Erdoğan, “Deprem konutlarında 6 ay sonra teslimata başlıyoruz. Yılsonuna kadar bitireceğiz. Bu söz Bay Kemal sözü değildir. Şayet bu konutları Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız değil buradaki mahalli idare yapacak olsaydı bırakın temeli, hatta projeyi henüz tespitler bile bitirilememişti. Yapamazlar. Dertli olacaksın. İçerideki rant kavgasından yatırımın kendisine sıra gelmezdi” diye konuştu. Kayyum atanan belediyeler hakkında da konuşan Erdoğan, “Üretimin durduğu, kandile devletin verdiği paranın gönderildiği, hizmetin olmadığı bu yerlere bugün de yarın da kayyum atamaya devam edeceğiz. PKK’lı teröristlerin haklarını savunmak için dünyayı ayağa kaldırmayı bilirler. Ankara’dan İstanbul’a terörle yürümeyi de bilir Bay Kemal. Türkiye düşmanlarının verdiği her malzemenin üzerine atlamayı da bilirler” sözlerine yer verdi.
Aday, İnan olacak
Erdoğan, şöyle konuştu:
“2023’te inşallah köhne muhalefet anlayışının tasfiye edildiği bir yol olacak. Gelin yeni anayasa ile dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girme hedefimizle, bölgesel ve küresel güç merkezi olma iddiasıyla, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına dört elle sarılalım. Denizlerden uzaya kadar ülkelerin rekabette olduğu her yerde Türkiye’yi zirveye çıkaralım.” Erdoğan ayrıca, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları’nın 15 Mart’ta yapılacak 6. olağan kongresinde başkanlığa, AK Parti İzmir Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadri İnan’ı aday göstereceklerini ifade etti.
“Hangi inde terörist varsa o inde biz de varız”
Aynı zamanda Hakkari ve Nevşehir’deki il kongrelerine de canlı bağlanan Erdoğan, “Bugünkü kongrelerimizi Anadolu’nun en batısı İzmir, ortasındaki Nevşehir ve en doğusundaki Hakkariye’ye uzanan, Türkiye’nin güzelliklerini birlikte kucaklayarak gerçekleştiriyoruz. İzmir de, Nevşehir de Hakkari de bizimdir. Türkiye’nin büyük zenginliğini hazmedemeyenler, milletimizi parçalamak, ülkemizi bölmek isteyenler her dönem aynı kirli zihniyetle birliğimize, beraberliğimiz, kardeşliğimize saldırmayı sürdürüyor” dedi. Erdoğan, “Hakkari, terörün acısını en çok çeken illerden biri. İzmir’de de, ülkemizin pek çok vilayetinde olduğu gibi terör saldırıları sebebiyle Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu illerinden göç eden çok sayıda vatandaşımız yaşıyor. Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütlerini savunan, onların siyasi uzantılarını destekleyen aydınlar, STK’lar, siyasi partiler göremezsiniz. Ancak ülkemizde maalesef böyle bir kirli zihniyet hep ola gelmiştir bugün de vardır. Terör, 40 yıldır anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe, annelere ninelere, ak sakallı ihtiyarlara kadar herkesi katlediyor. Buradan sesleniyorum; ey CHP, ey Kılıçdaroğlu; Diyarbakır’daki annelerin semtine hiç uğradın mı? Diyarbakır’daki terör mağduru anneleri ziyaret ettin mi? Orada neler oluyor haberin var mı?” diye sordu. Erdoğan konuşmasının devamında, “Biz kendi devletinin arkasında dağ gibi duranlarla birlikte yol yürüyoruz. Biz Cudi’de varız. Biz Gabar’da varız. Biz Tendürek’te varız. Hangi inde terörist varsa o inde biz de varız. Oraları onlara mezar ettik” sözlerine yer verdi.
“Alçaklara hak ettiği dersi vereceğiz”
Kongrede konuşan ‘Son Başbakan’ ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Bu hafta kongreleri İstanbul kongresi ile tamamlıyoruz. Böylece 2023’e giden yolda ak kadroları; yeni bir heyecanla, inandığımız yolda, emin adımlarla geleceğe hazırlıyoruz. İzmir son aylarda önemli üzüntüler yaşadı. İzmir’de deprem oldu, sel felaketi oldu, hortum oldu. Acılarımızı hep beraber paylaştık. Zor günde İzmir’in yanında Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz vardı. 3 ay geçti depremden. Bugün depremde yuvalarına kaybedenlerin konutlarının temelini atıyoruz. Yok olan canlar geri gelmiyor. Depremde hayatını kaybeden bütün hemşehrilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye, emperyal güçlerin oyuncağı olan terör örgütünün alçakça bir cinayetine şahit oldu. Terörle kol kola yürüyenlerin foyaları ortaya çıktı. Türkiye’de vatanımızı böldürtmeyeceğiz, milletimizin kardeşliğine halel getirmeyeceğiz, alçaklara hak ettiği dersi vereceğiz” diye konuştu.
“Helalleşme günü”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, şu ifadelere yer verdi: “Gittiğim her il kongresinde konuşmama helalleşme ile başlıyorum. Bugün bizim düğün günümüz ama aynı zamanda helalleşme günümüz. Her ilde bu sözü söylerken hafızamda ve gönlümde İzmir’in AK Parti neferleri olmuştur. 20 sene geride bıraktık. Bunun 19 senesinde iktidardık. 15 seçim kazandık. Darbe teşebbüslerine karşı durduk. Yolsuzluk kılıfına büründürülmüş darbe girişimlerine karşı durduk. Bir gün olsun ‘acaba’ demeyen, 20 sene boyunca sokak sokak gezen, bayrak asan, ‘eşimin önüne yemek koyamadım’ demeyip çalışan hepinizden Allah razı olsun. Her türlü engellemelere rağmen inandığımız yolda yürüyerek bugünlere geldik.”
“Türkiye’nin başka yerinde yağmur yağmıyor mu?”
Önceki dönem Ekonomi Bakanı ve önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci ise, şunları söyledi:
“İzmir tarihçilerin dediği gibi gök kubbe altındaki en güzel topraklar. Anadolu’nun incisi, Türkiye’nin gözbebeği İzmir; Allah’ın izniyle çıktığımız bu yolda İzmir’i Türkiye’ye kazandıracak mıyız? Genel hizmetler olarak İzmir’de muhteşem hizmetler yapılıyor ama yerel hizmetler olarak ak belediyecilik İzmir’e gelecek mi? İnşallah o gün İzmir hizmetlerle tanışacak. İzmir, Cumhur İttifakı’nın birinci geldiği şehir olacak. 2019 mart belediye seçimlerinde ‘bunlar bugüne kadar bir şey yapmadı ve yapmayacaklar’ dedim. 2 yıldır taş üstüne taş koydular mı? İzmir’in en ufak sorununu çözdüler mi? Türkiye’nin başka yerinde yağmur yağmıyor mu? Niye yağmur yağdığında İzmir çamur deryasına dönüşüyor? Bunu çözerse AK Parti çözer.”
“Bugün İzmir’in düğünü”
Mevcut başkan Kerem Ali Sürekli de, “Bugün bize muhteşem bit gün yaşatıyorsunuz. Bugün İzmir’in düğünü. Sizlerle her zaman her yerde beraberiz. Gece gündüz demeden; pandemi, sel, deprem demeden biriz, beraberiz, hep birlikte İzmir’iz, hep birlikte Türkiye’yiz. Bugün önemli bir sürecin başlangıcındayız. Sayın Başkan, ‘Kerem Ali, git İzmir’de 2023 ve 2024 hazırlıklarını yap’ demişti. Sayın Cumhurbaşkanımızın emirlerini yerine getirdik, kolları sıvadık. 22 aydır sizlerle beraber gece gündüz demeden çalıştık. Hedeflerimiz büyük. 2023’te seçimlerde Cumhurbaşkanımızı Cumhur İttifakı olarak en yüksek oyla birinci yapacağız, birinci parti olacağız. Bu bize işaret fişeği olacak. Nihai hedefimiz, 2024’te başta Büyükşehir olmak üzere birçok ilçeyi Cumhur İttifakı kazanacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayraklı’daki deprem konutlarının temel atma törenine katılmak için kongre salonundan ayrıldı.