Kurumuş ağaçları sanat eserine dönüştürüyor
DENİZLİ’DE YAŞAYAN EMEKLİ SINIF ÖĞRETMENİ 30 YIL GÖREV YAPTIKTAN SONRA HOBİ OLARAK BAŞLADIĞI AĞAÇ İŞLEME SANATINI EVİNİN BODRUM KATINDA KURDUĞU ATÖLYEDE DEVAM ETTİRMEYE ÇALIŞIYOR. FARKLI TÜRDE OLAN CEVİZ, ZEYTİN, KARAAĞAÇ, AKASYA, ÇAM VE SEDİR GİBİ İÇERİSİNDE DOKUSU BULUNAN AĞAÇLARI KULLANARAK TABAK, BARDAK, MUMLUK VE VAZO GİBİ ÇEŞİTLİ TÜRDE SÜS EŞYALARI ORTAYA ÇIKARIYOR.
Denizli’de yaşayan emekli sınıf öğretmeni 30 yıl görev yaptıktan sonra hobi olarak başladığı ağaç işleme sanatını evinin bodrum katında kurduğu atölyede devam ettirmeye çalışıyor. Farklı türde olan ceviz, zeytin, karaağaç, akasya, çam ve sedir gibi içerisinde dokusu bulunan ağaçları kullanarak tabak, bardak, mumluk ve vazo gibi çeşitli türde süs eşyaları ortaya çıkarıyor.
Ülkenin farklı illerinde 30 yıl boyunca sınıf öğretmenliği yapan ve emekliye ayrılan 66 yaşındaki Rıfat Çiftçi, 2013 yılında evinin bodrumunda kurduğu atölyede odunculardan, ekmek fırınlarından ve çevreden topladığı odunları işleyerek, birer sanat eserine dönüştürüyor. Bugüne kadar yaklaşık bine yakın odun parçasından yaptığı eserler ile gerçekleştiremediği sergisini artık açmak istediğini belirtti. Odunları, torna makinesinde santim santim işleyerek şekerlik, tabak, vazo ve mumluk gibi süs eşyaları yapıyor. Emekli sınıf öğretmeni Rıfat Çiftçi, “Rengarenk dokuyu dışarı çıkarmak, ağacın üzerinde bulunan talaşı alarak çok güzel görsellikler oluşturacağını fark ettim. Bu konuda başka yerlerde izlediğim videolar bana fikirler verdi. 2013 yılından bu yana bunları yapıyorum. Bu Pandemi döneminde de gayet güzel zaman geçiriyorum. Benim için ağacın değeri içerisinde ki dokusunun dışarıya verdiği yansıma çok önemlidir. Bu ağaçları değişik yerlerden alıyorum. Mesela Denizli’de belediyeden parktan ağaç geldi, Çameli ilçesinin Kolak ve Taşçılar Mahallesinden ceviz ağacı parçası getirdim, onları burada işledim” dedi.
“Bir sergi açmayı düşünerek başladım ve ticari bir gayem yok”
“Burada özellikle, ceviz, zeytin, karaağaç, akasya, çam ve sedir gibi içerisinde dokusu olan güzel desen veren eskimiş ağaçları kullanıyorum. Binamızda oturan bu güzel kokuyu duyunca bunun talaşını merdivene koydukları zamanlar dahi oldu. Ben yaş ağaç kullanmak istemiyorum, hiçbir zaman ağacın şu parçasını kullanayım diye kesilmesi taraftarı değilim. Zaten ağacın kendi orijinal halleri var. Ama yıkılıyorsa, kesilmişse eğer onları değerlendirmeye çalışıyorum. Farklı yerlerden gelen ağaçları da değerlendirmeye çalışıyorum. Ama ileride bir sergi açmayı düşünerek başladım ve ticari bir gayem yok” diye konuştu.
Eskimiş ağaçlar tekrardan hayat buluyor
Bir arkadaşının getirdiği ağacın içerisinde kaybolmuş taş parçasını fark ederek, onu güzel bir şekilde işlemeye başladığını, farklı bir görsellik ile dokusunun ortaya çıktığını anlatan Çiftçi, ağaçların eskimesi işlendikten sonra ise hayat bulduğunu söyledi.