Tenedos-Bozcaada bilimsel kazıları başlıyor
ÇANAKKALE’NİN BOZCAADA İLÇESİNDE, ‘TENEDOS-BOZCAADA’ BİLİMSEL KAZILARI YAPILACAK. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ (ÇOMÜ)’NİN DESTEKLEDİĞİ ASSOS, TROYA VE MAYDOS KAZILARININ 4’ÜNCÜSÜ OLAN ‘TENEDOS-BOZCAADA’ KAZILARININ YAZ AYLARINDA BAŞLAMASI BEKLENİYOR.
Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde, ‘Tenedos-Bozcaada’ bilimsel kazıları yapılacak. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin (ÇOMÜ) desteklediği Assos, Troya ve Maydos kazılarının 4’üncüsü olan ‘Tenedos-Bozcaada’ kazılarının her yıl 2 ay şeklinde sürmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı Başvurusu sonucu olumlu değerlendirilen Tenedos Kazı Projesi; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile ÇOMÜ tarafından desteklenecek. ÇOMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Takaoğlu başkanlığında 2021 yılından itibaren başlanacak antik Tenedos-Bozcaada kazısı hakkında bilgi aktaran Prof. Dr. Takaoğlu, “Tenedos-Bozcaada’nın Troya Savaşı’nı konu edinen ve içinde Homeros’un İlyada ve Odysseia Destanlarının da yer aldığı Epik Döngü coğrafyasının önemli bir parçasıdır. Özellikle Batı Uygarlık tarihinin ilk edebi eseri olarak kabul ettiğimiz Ozan Homeros’un ünlü İlyada Destanında Tenedos adı dört kez geçmektedir. Bu bakımdan Tenedos’un Troya Savaşı coğrafyasında yer alması hiç şüphesiz kazıyı heyecan verici kılan sebeplerdendir. Ancak Tenedos ile ilgili bana en heyecan veren konulardan biri adanın sunduğu liman hizmetleriyle özellikle antik Yunan Çağı boyunca adanın Ege ve Karadeniz arasındaki denizel ulaşım ağı içinde aldığı rol ve bu ticari sisteme verdiği yön konusudur. Bu konudaki çalışmaların sonuçlarının bölge arkeolojisine ayrı bir değer katacağı şimdiden rahatlıkla söylenebilir. Tenedos aynı zamanda bilgin ve düşünür yetiştiren bir yer olarak antik bilim tarihinde önemli yer edinmiş bir adadır. Kleostratos gibi bir gök bilimci ve Androetas gibi bir coğrafyacı yetiştiren Tenedos, Thales gibi ünlü bir Doğa Bilimci’yi de ömrünün son yıllarında misafir etmiştir” dedi.
“Tenedos, Antik Yunan Çağı’nı temsil eden eşsiz bulgulara sahip”
Tenedos-Bozcaada’da önce 1960’lı yıllarda İstanbul Arkeoloji Müzesi ve ardından 1990’lı yılların başında ise Çanakkale Arkeoloji Müzesi uzmanlarınca yapılan kurtarma kazıları, ada kültür tarihinin geçmiş görkemine tanıklık eden heyecan verici buluntular ortaya koyduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan Takaoğlu, “Bu buluntular özellikle Kuzey-Batı Anadolu kültür tarihinin en az bilinen dönemlerinden bazılarına önemli oranda ışık tutmaktadır. Tenedos antik kenti özellikle Demir Çağ ve Antik Yunan Çağını temsil eden eşsiz bulgulara sahiptir. Bu anlamda en büyük hedeflerimizden birisi ada bünyesinde bir Arkeopark oluşturarak ada yerel kimliğinin tün yönleriyle hem adalılara hem de ada ziyaretçilerine sunmaktır. Bir diğer hedefimiz de adanın simgesi olmuş iki Osmanlı dönemi kalesinde ileride yapılacak restorasyon çalışmalarına altlık teşkil edebilecek bilgilere ulaşmak ve bu kalelerde ileride yapılacak teşhir düzenlemelerinde bu yapıların kendi hikayeleri anlatan mekanlara dönüştürülmesine katkı vermek için arkeolojik kazılar gerçekleştirmektir” diye konuştu.
Antik Tenedos’un günümüzde kısmen tek yerleşim yeri olan Bozcaada’da olduğunu belirten Takaoğlu, “Antik Tenedos, adanın tek yerleşim yeri olan Bozcaada ilçe yerleşimi altında kalıyor. Bugün, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kanunu ile koruma altına alınan yapılaşmaya gidilmesi mümkün olmayan Birinci Derece Arkeolojik Sit olarak koruma altına alınmış alanlarda gün ışığına çıkartılmayı bekleyen bölümleri bulunmaktadır. Bunun dışında ada kırsalında farklı kategorilerde ve farklı işlevler görmüş arkeolojik alanlar bulunmaktadır. Bilimsel arkeolojik kazılar sırasında hem lisans düzeyindeki hem de lisansüstü seviyedeki öğrencilerimiz; kazı atmosferini yakından yaşayarak arkeolojik kazı teknikleri konusundaki teorik bilgilerini uygulamaya dökme imkanına erişmektedirler. Kazı ekibi ilk aşamada arkeolog, mimar, sanat tarihçi ve fiziki antropolog ile arkeometri ve restorasyon-konservasyon alanında uzman kişilerden oluşmaktadır. Arkeolojik kazı çalışmalarının başlangıçta her yıl iki ay sürmesi planlanmıştır. Ancak kazı çalışmasının ileride 12 aylık kazılar grubuna dahil edilmesi durumunda daha uzun süreli çalışma şansı doğacaktır” şeklinde konuştu.