Restorasyon sırasında sokağa atılmışlardı, tarihi eser çıktılar
AHMET DEDE CAMİSİNDE RESTORASYON SIRASINDA ÇATIDAN ÇIKAN VE GELİŞİGÜZEL SOKAĞA BIRAKILAN 50 ESERDEN 30 TANESİNİN TARİHİ ÖZELLİĞE SAHİP OLDUĞU AÇIKLANDI.
Ahmet Dede Camisinde restorasyon sırasında çatıdan çıkan ve gelişigüzel sokağa bırakılan 50 eserden 30 tanesinin tarihi özelliğe sahip olduğu açıklandı.
Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Nisan ayında Ahmet Dede Camisinde restorasyon sırasında çatıdan çıkan 14 adet cihar yar-ı güzin levha ile 36 adet hat levha, görevliler tarafından gelişigüzel sokağa bırakıldı. İlk kez tespit edilen levhalar, bir süre sonra gelen tepkiler üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından kayıt altına alındı. Levhalarda yapılan inceleme sonrasında 50 levhadan 30 tanesinin tarihi özelliğe sahip olduğu açıklandı.
Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği toplantıda kurum çalışmaları hakkında bilgiler veren Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Erdal Pınar, hizmet alanlarında 305 tescilli vakıf eseri bulunduğunu belirterek, bu eserlerin 184 adedinin Kastamonu’da yer aldığını ve bölge müdürlükleri kapsamında bulunan eserlerle ilgili kaynaklara ulaşarak bir tarih çalışması yaptıklarını söyledi.
Kastamonu merkezde Abdülcebbar Cami, İbni Neccar Cami, Ahmet Dede Cami, Küpcüğez Mescidi, Tosya Şeyh İsmail Rumi Cami ve sponsorluk yöntemi ile çok yakın tarihte yer teslimi yapılan Şeyh Şaban-ı Veli Cami’nde restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Pınar, “Şeyh Şaban-ı Veli dışındaki bütün restorasyonlarımızın yıl sonuna doğru bitmiş olmasını bekliyoruz” dedi.
Nasrullah Kadı Camii’ndeki hat levhalara ne olduğu yönünde gelen sorularla ilgili olarak da kendisinin bir çalışma yaptığını belirten Pınar, şunları söyledi: “Nasrullah Camii’nin restorasyonu esnasında tarihi değeri haiz olan 18 tane hat levha Şubat 2017 tarihinde tutanak karşılığında ilgili görevlilerden teslim alınmış. Tarihi değere haiz olmayan 4 adet ahşap muhafazalı saat, yine tarihi değere haiz olmayan 4 adet karpuz lambalı şamdan da cani görevlilerinden tutanak karşılığı alınmış. Ben bunlarla ilgili bir icmal yaptım. Hepsi tekrar bir sayıma tabi tutuldu. Hepsinin görselleri mevcut. Hepsini fotoğrafladık. Genel Müdürümüzün de bilgisi dâhilinde tarihi değere haiz 18 adet levha, konservasyon işlemine tabi tutulmak üzere, Mart 2021 tarihinde İstanbul Türk Hat Sanatları Müzesi Konservasyon Laboratuvarı’na nakledilmiş olup, konservasyon işlemi sonrası, kurum paydaşlarının da düşünceleri alınarak, Şeyh Şaban-ı Veli Müzesi’nde veya camide teşhiri noktasında aksiyon alınacaktır. Yine o dönemde İsmail Bey Külliyesi’nde restorasyona giren İsmail Bey Cami’nde de tarihi değere haiz 8 adet hat eser (6 adet Cihar-ı Yar-i Güzin, 2 hat levha) cami görevlilerinden Mayıs 2017 tarihinde cami görevlilerinden tutanak karşılığı teslim alınmıştır. Bu eserlerle ilgili olarak da icmal çalışması yaptık, fotoğrafladık. Bu tarihi değere haiz söz konusu 8 eser, konservasyon işlemine tabi tutulmak üzere, Mart 2021 tarihinde İstanbul Türk Hat Sanatları Müzesi Konservasyon Laboratuvarı’na nakledilmiş olup, konservasyon işlemi sonrası, kurum paydaşlarının da düşünceleri alınarak, Şeyh Şaban-ı Veli Müzesi’nde veya camide teşhiri noktasında aksiyon alınacaktır” diye konuştu.
“Ahmet Dede Camisinden çıkan 50 eserin 30 tanesi tarihe esere haiz”
Ahmet Dede Cami restorasyonu çalışmaları esnasında çatıdan hat levhaların çıktığını ifade eden Pınar, “Biliyorsunuz bu konu sosyal medyada da yer aldı biz de kendi kurumsal twitter hesabımızdan bir açıklama yaptık. Konunun detayı şöyle; çatı aktarımı esnasında 50 tane hat levha çıkıyor. Ve bunlar orada çalışan firma çalışanları tarafından anında cami görevlisi ile irtibata geçilerek cami görevlisine teslim ediliyor. Cami görevlimiz de caminin 40-50 metre aşağısında kapalı bir alanda dışarıdan gözüken ama korunaklı bir alanda muhafaza etmeye çalışılmış. Bir tutanak falan bağlanmamış ama bize de bir bilgi verilmemiş. Bana çeşitli kanallardan bana bilgi geldi. Ben paydaşlarımızla istişare ederek bu konudaki sürecin buraya nasıl geldiği noktasında bilgi aldım. Ramazan ayı içerisine iftar saatinde emniyetin de yardımı ile hat levhaları kayıt altına alıp muhafaza altına aldık. Daha sonra akademisyenlerin de olduğu bir komisyon marifeti ile tarihi değerinin haiz olup olmadığı noktasında bir çalışma başlattık. Ve bu 50 eserin 30 tanesinin tarihi değere haiz olduğu ortaya çıktı. Bu tarihi eserlerin 14 tanesi Cihar-ı Yar-i Güzin, 16 âdeti hat levha şeklinde. Biz yine bu 30 eserin tamamını görselleyerek kayıtlarımıza aldık. Haziran 2021 tarihinde konservasyon işlemine tabi tutulmak üzere İstanbul Türk Hat Sanatları Müzesi Konservasyon Laboratuvarı’na naklettik. Konservasyon işlemi sonrası, kurum paydaşlarının da düşünceleri alınarak, eserlerin Şeyh Şa’ban-ı Veli Vakıf Müzesi’nde veya restorasyon işlemleri bitiminde cami teşhiri noktasında gerekli çalışmalar yapılacak” şeklinde konuştu.