Bağlamanın teline vurup pandeminin stresinden kurtuluyorlar
MERSİN’DE ARALARINDA DOKTOR, HEMŞİRE VE MÜHENDİSLERİN DE YER ALDIĞI BİR ÇOK MESLEK GRUBUNDAN SANATSEVER, PANDEMİNİN ÜZERLERİNE YÜKLEDİĞİ STRESİ MÜZİKLE ATIYORLAR.
Mersin’de aralarında doktor, hemşire ve mühendislerin de yer aldığı bir çok meslek grubundan sanatsever, pandeminin üzerlerine yüklediği stresi müzikle atıyorlar. Bağlamanın teline vurup pandeminin stresinden kurtulan sanatseverler, müziğin terapi gücüne dikkat çekiyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını, Türkiye’de de zorlu bir sürecin yaşanmasına neden oldu. Aylarca evlere kapanmanın yanı sıra bazı meslek dalları da zorlu bir süreç yaşıyor. Bunların başında ise sağlık çalışanları yer alıyor. Erdemli Belediyesi Kültür Müdürlüğü de pandemi sürecinden etkilenen meslek dalları için kontrollü sanatsal faaliyetler düzenliyor.
Sağlık çalışanları bam teline dokunuyor
Birçok meslek dalından sanatseverin bir araya geldiği bağlama kursunda ise sağlık çalışanları ön sırada. Onlar, kimi zaman bağlamanın teline, kimi zaman ise söyledikleri türkülerle dinleyenlerin bam teline dokunuyor. Bunlardan bir tanesi de 28 yıllık sağlık çalışanı, hemşire Fatma Metik. Sanatın iyileştirici gücüne dikkat çeken Metik, “Tabi pandemiden dolayı hepimiz çok gerildik, çok yorulduk. Yıllardır zaten meslek açısından riskli ve zor işleri başardık arkadaşlarımızla birlikte. Fakat bu dönem bizim bilmediğimiz, hakikaten anlamadığımız, biyolojik savaş gibi hissettiğimiz, çok zorlu bir süreçti. Ben 28 yıllık bir sağlık çalışanıyım. Şimdiye kadar böyle bir şey görmedim. Gerçekten çok zorlandık. Tüm halkımızda çok zorlandı. Ama o açıdan elimizden ne geliyorsa, hatta gönlümüzden ne geçiyorsa yapmaya çalıştık. Mesleğimizin zorluğu var, bunun ağır stresleri var. Ama müziğinde her zaman iyileştirici bir etkisi var. Hocamızla beraber, iş stresimizin, evle ilgili streslerimizin, çoğundan uzaklaşıyoruz. Çok güzel bir şekilde, rahatlamış bir şekilde gidiyoruz evimize. Bunun için çok mutluyuz” dedi.
“Müziğin bütün doğa ve evren için bir terapi olduğunu düşünüyorum”
Söylediği türkülerle gönülleri titreten psikolog Sahra Uzlar ise müziğin terapi gücüne dikkat çekiyor. Uzlar, “Müziğin bütün doğa ve evren için bir terapi olduğunu düşünüyorum. Özellikle bizim gibi düşünen ve hisseden insanlar içinde inanılmaz rahatlatıcı bir yönü var. Aynı zamanda da bir enstrüman çalmanın. Müziği duymak bile çok iyileştirirken insanı, bunun için çalışmak, bu şekilde bu müziğin bir parçası olmak, bu dünyadan bir ses gibi, bu dünyaya ses vermiş gibi hissediyor kendini. Bu yüzdende bu parçada yer almak çok güzel. Müziğin bir yönünden tutmak. Bu sıkıntılı sürecimizde, böyle dinlendirici müzikler dinlemek, özellikle bu aktivitelerde bulunmak çok faydalı oluyor ve eminim arkadaşlarımda o şekilde. Hepimiz aslında burada bir gurup terapisi gibi kendimizi buluyoruz” diye konuştu.
Sanatsal faaliyetlere ise her meslek dalından rağbet var. Bunlardan bir tanesi de makine mühendisi Mustafa Tombul. Tombul, “Böyle bir süreçte, bizim bu şekilde bir aktivite yapmamız, bu sürecin daha da kolay geçmesini sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Günün yoğunluğunu, sürecin stresini attıklarını ifade eden muhasebeci Nazire Karakeleş, “Çok yoğun bir iş temposu içerisindeyiz. Bütün gün hesaplar, kitaplar, rakamlar ve tamamen beynimizin dolu olduğu, bir şekilde koşa koşa geldiğimiz deşarj olmaya geldiğimiz, moral bulmaya geldiğimiz bir yer bizim için burası” diye konuştu.
Tollu: “Sanatın terapi gücünü kullanıyoruz”
Pandemi sürecinin etkilerini, kontrollü normalleşme süreci ile birlikte, sanatın iyileştirici gücü ile atmanın gayreti içerisinde olduklarını belirten Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “Kontrollü normalleşme sürecinde hekimlerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte, onların bu süreci daha sağlıklı atlatmaları adına aynı zamanda terapi hizmeti görecek, bir takım sanatsal faaliyetlere imza atıyoruz. Bu süreci hep birlikte daha sağlıklı, daha iyi atlatmanın gayreti içerisindeyiz” dedi.