Hazırgiyim ve tekstil sektörü İspanya ile bağlarını dijitalde geliştiriyor
TİCARET BAKANLIĞI DESTEĞİYLE EGE HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (EHKİB), EGE TEKSTİL VE HAMMADDELERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (ETHİB) İLE ULUDAĞ TEKSTİL İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (UTİB) TEKSTİL VE KONFEKSİYON SEKTÖRLERİNİN LİDER PAZARLARINDAN İSPANYA’YA BEŞ GÜN SÜRECEK DİJİTAL TİCARET HEYETİNİ BUGÜN BAŞLATTI. 45 TÜRK FİRMASI 100’DEN FAZLA İSPANYOL ALICIYLA İŞ GÖRÜŞMESİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN EL SIKIŞTI.
Ticaret Bakanlığı desteğiyle Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB), Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) ile Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin lider pazarlarından İspanya’ya beş gün sürecek dijital ticaret heyetini bugün başlattı. 45 Türk firması 100’den fazla İspanyol alıcıyla iş görüşmesi gerçekleştirmek için el sıkıştı.
Dünya Gazetesi Yöneticisi Hakan Güldağ’ın moderatörlük yaptığı İspanya Tekstil ve Konfeksiyon Dijital Ticaret Heyeti’nin açılış töreni Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Uz, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle ve Türkiye Cumhuriyeti Madrid Büyükelçisi Burak Akçapar’ın katılımıyla gerçekleşti.
“Tekstil sektörü, Türkiye’nin ihracatının itici gücü”
Türkiye Cumhuriyeti Madrid Büyükelçisi Burak Akçapar, “EİB, UTİB, TİM’in ülkemizin Avrupa’nın en büyük tekstil üretici olmasında çok büyük katkıları var. İspanya ile Türkiye yıllar içinde güçlenerek artan bir ticaret hacmine ulaştı. Tekstil sektörü, Türkiye’nin ihracatının itici gücü. 2020’de tüm ülkelere gerçekleştirilen toplam ihracatımızın yüzde 43’ünü tekstil ve konfeksiyon sektörü oluşturdu. İspanya’nın 2020 yılında gerçekleştirdiği tekstil ithalatının yüzde 12’si ülkemizden. Ülkemiz, Çin ve Bangladeş’ten sonra üçüncü büyük tedarikçi durumunda. Pandemi etkisiyle küresel değer zincirleri alternatif pazarlara yöneliyor. AB ile Gümrük Birliği çerçevesindeki ilişkilerimiz, lojistik, yüksek kalite ve standartlara uygun sürdürülebilir üretim ve ihracat kapasitemizle İspanya pazarında tesis ettiğimiz entegrasyondan memnuniyet duyuyoruz. İspanya’nın önde gelen firmalarını pandemi döneminde bu kadar yüksek katılımcıyla ilk defa bir araya getiren bu etkinlik İspanya-Türkiye arasında hedeflediğimiz 20 milyar Euro ticaret hacmine giden yolda çok önemli bir adım” dedi.
“Yılın ilk dört ayında, İspanya’ya ihracatımız yüzde 41,3 arttı”
2020 yılında İspanya’nın 6 milyar 685 milyon dolarla en çok ihracat yapılan yedinci ülke olduğunu, Türkiye’nin ise İspanya’nın en büyük on ikinci tedarikçisi konumunda bulunduğunu aktaran Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle, “Pandeminin etkisiyle küresel ticarette yaşanan daralmadan nasibini alan ikili ticari ilişkilerimiz, bu yıl güçlü bir toparlanma ivmesi yakaladı. Yılın ilk dört ayında İspanya’ya ihracatımız, yüzde 41,3 artarak 2 milyar 917 milyon dolara ulaşmıştır. Bu artış trendi yılın tamamında belirgin bir şekilde devam edecektir. Pandeminin başından bugüne kadar 57 ülkede 73 Sanal Ticaret Heyeti organizasyonuna imza attık. İnanıyorum ki, bu heyetler ülkemizi, 2021 yılında erişmek ve aşmak istediğimiz, 184 milyar dolar ihracat hedefine, hatta 200 milyar dolar seviyelerine ulaştıracaktır” diye konuştu.
“Tekstil ve hazırgiyim sektörlerimiz, pandeminin olumsuz etkisini üzerinden atmış durumda”
Konuşmasına devam eden Gülle, “Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü, 2020 yılında 17 milyar 143 milyon dolar, tekstil ve hammaddeleri sektörü, 7 milyar 287 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Sektörümüzün Ocak-Nisan dönemindeki ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 46 artışla 3 milyar 223 milyon dolara ulaştı. Tekstil ve hazırgiyim sektörlerimiz, güçlü birikimleriyle pandeminin olumsuz etkisini üzerinden atmış durumda. Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörümüz, en büyük ikinci pazarı olan İspanya’ya, yılın ilk dört ayında, ihracatını yüzde 39 artırarak 799 milyon dolara ulaştırmayı başardı. Tekstil ve Hammaddeleri sektörümüz de, en büyük sekizinci pazarı olan İspanya’ya, yılın ilk dört ayında, ihracatını yüzde 51 artırarak 119 milyon dolara ulaştırdı. Yakaladığımız bu artış trendi yıl boyunca devam ederek hedeflerimize ulaşmamıza büyük katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
“3,5 milyar dolar tekstil ve 21 milyar dolar konfeksiyon ithalatı gerçekleştiren bir Pazar”
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı Pınar Taşdelen Engin, İspanya’nın yılda yaklaşık 3,5 milyar dolar tekstil ve 21 milyar dolar hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı gerçekleştiren bir pazar olduğunu vurguladı. Engin, “Türkiye’nin, İspanya’ya tekstil ihracatı 2021 ilk 4 aylık dönemde yüzde 51 artış ile 119 milyon dolara yükseldi. İspanya 2021 yılı aynı dönemde UTİB’in ihracatında ise 3’üncü sırada yer alıyor. Bununla birlikte İspanya’yı bizim için özel yapan en önemli şeylerden biri de dünyanın en büyük hazır giyim şirketlerinden olan Inditex. Inditex dünyada 8 bine yakın (7.799) fabrikada üretim yaptırıyor. Türkiye’nin bu üretimde önemli bir ağırlığı var. Çok sayıda ülkede devam eden söz konusu üretimlerin ve girdilerin satın alım kararları, merkezden ve ülke ofisleri olarak müşterek kararlarla alınıyor. Dolayısıyla biz İspanya Dijital Sektörel Ticaret Heyetimiz ile sadece İspanya pazarına değil söz konusu firmaların farklı ülkelerdeki organizasyonlarına yönelik de çalışma yapmış olacağız ve bunun bu ülkelere yaptığımız ihracata da katkısı olmasını hedefliyoruz” diye belirtti.
“Sektörlerimizin çatı kuruluşları olarak el ele verdik, güç birliği yaptık”
Mottolarını ‘from fabric to fashion’ olarak açıklayan Engin, ardındaki yaklaşımı “İspanyol alıcı firmaların entegre bir yaklaşımı var.” diyerek şu sözlerle açıkladı: “Yani sadece kumaşı görmek ya da sadece üretecek hazır giyim firmasıyla konuşmakla yetinmek istemiyorlar. Kumaşı görmek, üreticisiyle anlaşmak, ama aynı zamanda da hazır giyim üretimini gerçekleştirecek firmayı aynı potada değerlendirmek istiyorlar. Yani tam anlamıyla kumaştan modaya bir yaklaşım. Biz de bu ticaret heyeti buluşmasıyla İspanyol alıcıların bu arzusuna tam anlamıyla cevap verebileceğimizi umuyoruz. Her iki sektörün, yani tekstil ve hazır giyimin küme markaları olan Turkish Textile Network ve Aegean Has Apparel’ı da bu vesileyle 2022-2023 sezonları hazırlığı öncesinde İspanyol alıcı markalarla buluşturuyoruz. Sektörlerimizin çatı kuruluşları olarak el ele verdik, güç birliği yaptık, “Biz, bu işi başarırız” dedik. Bu ölçekte gerçekleştirilen benzer dayanışmaların örneklerinin çok fazla olmadığını düşünüyorum. Bu tarz kolektif çalışmaların sektördeki tüm kuruluşları içine alarak devam etmesi de en büyük temennim.”
“Türkiye’nin hazırgiyim ihracatı Ocak-Nisan’da yüzde 32 artışla 6,3 milyar dolara ulaştı”
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, 2020 yılında Birlik olarak 167 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini ve geçen yılki seviyeleri 1,3 milyar doları yakaladıklarını hatırlattı. Sertbaş, “2021 yılında Türkiye geneli hazırgiyim ihracatı Ocak-Nisan döneminde geçen yıla göre yüzde 32 artışla 6,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Birliğimizden ise 2021 yılı Ocak-Nisan döneminde geçen yıla göre yüzde 28 artışla 468 milyon dolar ihracat yapıldı. Durumumuzu daha doğru değerlendirmek için salgın öncesi rakamlar ile kıyaslandığında; Ocak-Nisan döneminde 2021 yılında 2019 yılının aynı dönemine göre Türkiye geneli ihracatın yüzde 6 arttığını, Birliğimizde ise yüzde 9 ilerleme kaydedildiğini görüyoruz. Sonuç olarak 2 yıl öncesine göre sektörümüzde ihracat rakamlarımız olumlu seyrediyor. İhracat artışımız bizleri 1,5 milyar dolar olan yıl sonu ihracat hedefimiz için umutlandırıyor” şeklinde konuştu.
“EHKİB’in İspanya’ya Nisan ayı ihracatında yüzde 203 artış”
EHKİB’in ülkelere göre ihracatında 2020 yılında geçmiş yıllarda olduğu gibi sırasıyla İspanya, Almanya ve İngiltere’nin ilk üç sırada olduğuna değinen Burak Sertbaş, “En büyük pazarımız İspanya’ya ihracatımız Nisan ayında geçen yıla göre yüzde 203 gibi önemli oranda arttı. Bu tarz etkinliklerle en büyük pazarımızdaki payımızı artırmayı umuyoruz. Ana pazarlarımızdaki pandemiyle ilgili olumlu yöndeki gelişmeler de ihracat artış hedefimiz konusunda olumlu sinyaller veriyor. Hazırgiyim sektöründe diğer sektörlerde olduğu gibi pandemiyle birlikte önemi daha da artan “Sürdürülebilirlik” ve “Dijitalleşme” kavramları doğrultusunda yeni dönem stratejilerimizi planlıyoruz” diye konuştu.
“Son dönemde sürdürülebilir siparişlerimizde önemli artışlar var”
Sertbaş, salgın öncesinde sektörün çevreyle ilgili kamuoyunda sahip olduğu olumsuz algıyı değiştirmek için Ege İhracatçı Birlikleri olarak çalışmalara başladıklarını 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiklerini belirterek, “Pandemi ile bu yöndeki çalışmalarımız hız kazandı. Bildiğiniz gibi pandemi hayatın her alanında olduğu gibi hazırgiyim ve modada da alışkanlıkları değiştirdi. Tüketicilerin tercihlerindeki hassasiyetlere bağlı olarak markalar da biz üreticilerden sürdürülebilir üretim şartlarını sağlamamızı talep ediyorlar. Son dönemde sürdürülebilir siparişlerimizde önemli artışlar var. Üreticilerimiz her geçen gün sürdürülebilir üretim konusunda kendilerini geliştiriyorlar ve firmalarımız bu konunun bir tercih değil zorunluluk olduğunun bilincinde. Biz de EHKİB olarak sürdürülebilirlik konusunda üyelerimiz arasında farkındalığı artırmak için projeler gerçekleştiriyoruz ve online eğitimler düzenliyoruz” vurgusunu yaptı.
“EHKİB’den Türkiye’nin sürdürülebilirlik temalı ilk URGE projesi”
Türkiye’nin sürdürülebilirlik temalı ilk URGE projesini gerçekleştirdiklerini bu projeyle firmaların sosyal, kurumsal ve çevresel alanda bir dönüşüm sağlayabilmesi için destek verdiklerinden bahseden Burak Sertbaş, hedeflerinin Ege Bölgesi’nin yeşil üretimde lider olmasını sağlamak olduğunun altını çizdi. Sertbaş, “Dünyanın en büyük sivil sürdürülebilirlik inisiyatiflerinden biri olan Birleşmiş Milletler Global Compact Üyeliğini başlattık. Moda Devrimi Sergisi gibi birçok organizasyon ve proje düzenledik. Hatta 2020’de EİB 15. Moda Tasarım Yarışmamızın temasını sürdürülebilirlik ve dijitalleşme çerçevesinde Tech-Tility olarak belirledik ve yarışmamızı aralık ayında dijital ortamda gerçekleştirdik. Bu sene de 16’ıncısını düzenleyeceğimiz yarışmamızın yeni teması pandeminin oluşturduğu akımlardan biri olan Contact-Less/temassız. Contact-less temamız, fiziki temas ile teknoloji yoluyla milyarlarca insanla kurulabilen dijital temasın gerçekliği kavramının yanı sıra, Avatarlar, biyo- malzemelerin yükselişi, sürdürülebilirlik kavramının artık bir kavramdan çıkarak yaşamsal bir zorunluluğa dönüşümü kavramlarını da öne çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
“Hollanda Sanal Ticaret Heyetine 25 firma ile katılım sağladık”
Sertbaş, EHKİB’in dijitalleşmede yaşanan dönüşüme bağlı olarak faaliyetlerine hız kazandırdığını söyleyerek hayata geçirdikleri projeleri şu sözlerle sıraladı: “15 Temmuz- 14 Ağustos tarihleri arasında Uluslararası Hazır giyim Federasyonu ve Sourcing Journal İşbirliğinde, Foursource E-Ticaret Platformunun altyapı desteğiyle gerçekleşen Global Apparel Sourcing Expo dijital fuarına 30 üye firmamızın katılımına destek olduk. Firmalarımızın dijital fuarlara katılımlarına yönelik desteğimizi Premier Vision ile devam ettirdik. 2020 yılının Eylül ayında ve bu yıl 15-19 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen Premiere Vision dijital fuarına 19 firmamız ile katıldık ve firmalarımızın uluslararası platformlarda tanıtımlarını gerçekleştirebilmek amacıyla Premiere Vision’un çevrimiçi pazar yerinde haziran sonuna kadar yer almaları için anlaşma yaptık. Yine bir diğer etkinliğimiz Hollanda Sanal Ticaret Heyetine 25 firma ile katılım sağladık”
“AHA projesiyle hazır giyim üreticilerimizin farklarını tüm dünyanın bilmesini amaçladık”
Burak Sertbaş, dijital platformlarda yer alma çalışmaları kapsamında, hem Birlik üyelerinin hem sektörün uluslararası platformlarda tanıtımının yapılması amacıyla AHA (Aegean Has Apparel) projesini yürüttüklerini de sözlerine ekleyerek, “Bu projemizle Ege Bölgesinde yer alan Hazır giyim üreticilerimizin farklarını tüm dünyanın bilmesini amaçladık. Oluşturduğumuz web sitesinde üye firmalarımızın bilgilerinin yer almasını sağladık, AHA aracılığı ile tanıtımlarını gerçekleştiriyoruz. Dijitalleşme konusunda değinmek istediğim bir diğer konu, Genel Sekreterliğimiz binasında yer alan ve 360 derece ürün çekim imkânı veren, üyelerimizin hizmetine sunulan cihazımız. Dijital platformlarda ürünlerimizi daha detaylı ve profesyonel şekilde sunmamıza olanak tanıyor” diye belirtti.
“Ocak-Nisan döneminde ise Türkiye geneli tekstil ihracatı yüzde 46 yükselişte”
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Uz ise 2020’de tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye geneli tekstil ihracatında bir önceki döneme göre sadece yüzde 8 ihracat kaybı olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Birliğimizin tekstil ihracatında ise 2020 yılı itibariyle bir önceki yıla göre artışa geçtik ve yüzde 6 artışla 240 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2021 yılı Ocak-Nisan döneminde ise Türkiye geneli tekstil ihracatı geçen yıla göre yüzde 46 artışla 3,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Birliğimizin 2021 yılı Ocak-Nisan dönemi ihracatı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 110 oranında artarak 136 milyon dolar olarak gerçekleştirdi. 2019 yılına göre değerlendirdiğimizde de Ocak- Nisan döneminde yüzde 93 gibi önemli bir ihracat artışı gerçekleştirildi. Pandeminin zorlu koşularına rağmen gerçekleşen önemli ihracat artışları bu yıl için ihracat hedefimizi rahatlıkla yakalayabileceğimizi gösteriyor.”
“Organik pamuğa en yakın Ege pamuğu, rejenere iplikler bizi öne çıkaran hammaddeler”
Hedef pazarların artık hepsinin sürdürülebilirlikle ilgili vaatleri ve taahhütleri bulunduğunu anlatan Uz’a göre sürdürülebilirlik artık geri dönülmez bir süreç ve dünya çapındaki markaların geri dönüştürülmüş, sürdürülebilir elyaflardan üretilen ürünleri tercih etmeleri de bu yönde odaklanmaya zorunlu kılıyor. Uz, “Bölge olarak organik pamuğa en yakın Ege pamuğu ve Türkiye’de üretilen geri dönüştürülmüş ipliğin yüzde 75’inin üretildiği Uşak’ın rejenere iplikleri bizi öne çıkaran hammaddeler. Pamuk, polyester ve yünün geri dönüştürülerek ipliğe dönüştürüldüğü ilimizde bu konuda önemli yatırımlar gerçekleştirilmiş durumda. 2021 yılında da daha az karbon izi bırakarak yeşil ekonomiye uyumlu sürdürülebilir üretimle ihracat yapmayı hedefliyoruz. Pandemiyle aynı zamanda dijitalleşme konusunda çok hızlı dönüşümler yaşandı ve bu durumun uzak pazarları yakın hale getirmesinden faydalanarak 2020 yılında düzenlenen sanal fuarlar ve sanal ticaret heyeti organizasyonlarıyla yeni ticari bağlantılar gerçekleştirdik. Bundan sonra da dijitalleşmeyle yeni ve mevcut ihracat pazarlarına ulaşmaya devam edeceğiz. Gelişmeleri takip ederek üyelerimize yönelik bilgilendirme webinarları da düzenlemeye devam ediyoruz” diye belirtti.
“TEKSMER korona virüse karşı antiviral kumaş geliştirdi”
Katma değerli üretime yönelik teknik tekstil sektöründeki alt yapı çalışmalarının ivme kazandığına değinen Nuri Uz sözlerine şöyle devam etti: “2014 yılında kurduğumuz ve öncelikli çalışma alanları koruyucu, medikal ve sportif teknik tekstiller olan Teknik Tekstiller Araştırma ve Uygulama Merkezi olan TEKSMER’in bu süreçte önemi daha da arttı. TEKSMER’in öncelikli alanlarının pandemi sürecinde öne çıkan ürün grupları ile kesişmesi Bölgemiz teknik tekstil üretim ve ihracatı için avantaj sağladı ve sağlamaya devam edecektir. Yakın zamanda TEKSMER korona virüse karşı antiviral kumaş geliştirdi. Covid-19’a neden olan korona virüsü iki saat içinde etkisiz hale getiren kumaş, bikomponent lif çekim teknolojisi ile geliştirilen liflerden elde ediliyor ve içeriğindeki bakır nanopartikülleri sayesinde virüsü yüzde 94 oranında elimine ediyor” şeklinde ifade etti.
“Türkiye pazara en yakın dikey entegre üretim ülkesi”
Konuşmasını sürdüren Nuri Uz, “Aynı zamanda pandemi öncesinde başladığımız “Teknik Tekstil Sektöründe İhracat Potansiyelinin Artırılması” konulu URGE projemiz, bu süreçte pandeminin de etkisiyle katılımcı firmalarımıza yönelik “Koruyucu ve Medikal Teknik Tekstil Ürün Geliştirme” konulu danışmanlık hizmeti ile devam etti. Önümüzdeki dönemde pazara yakınlık en önemli rekabetçi avantajlardan biri olacaktır. Türkiye’nin de pazara en yakın dikey entegre üretim ülkesi olarak pazarda avantaj elde edeceğini düşünüyorum. Tekstil sektörü olarak bu avantajımızı sürdürmek için var gücümüzle çalışacağız. İspanya sahip olduğu markalar, alım gruplarıyla tekstil ve hazır giyim sektörlerimiz için çok güçlü ve büyük bir pazar.” diye sözlerini tamamladı.