Denis Sezemin: “Akkuyu NGS, Türkiye’nin GSYİH’sine 50 milyar dolar katkı sağlayacak”
AKKUYU NÜKLEER A.Ş. ÜRETİM VE İNŞAAT ORGANİZASYON DİREKTÖRÜ DENİS SEZEMIN, AKKUYU NGS’NİN, TÜRKİYE’DEKİ EN BÜYÜK YABANCI YATIRIM OLDUĞUNU BELİRTEREK, “PROJENİN TOPLAM MALİYETİ YAKLAŞIK 20 MİLYAR DOLAR. NGS’NİN TÜM YAŞAM DÖNGÜSÜ BOYUNCA TÜRKİYE’NİN GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILASINA TAHMİNİ KATKISI YAKLAŞIK 50 MİLYAR DOLAR OLACAK” DEDİ.
Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, Akkuyu NGS’nin, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırım olduğunu belirterek, “Projenin toplam maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar. NGS’nin tüm yaşam döngüsü boyunca Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasına tahmini katkısı yaklaşık 50 milyar dolar olacak” dedi.
Akkuyu Nükleer A.Ş., Mersin, Adana, Antalya, İstanbul ve Ankara ticaret ve sanayi odalarının desteğiyle tedarikçi semineri düzenledi. Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan ve Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (NGS) inşaat sürecinde tedarikçilerle verimli bir iş birliği geliştirmeyi amaçlayan seminerin moderatörlüğünü Rosatom’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölge Başkan Yardımcısı Aleksander Voronkov yaptı. Bir otelde gerçekleştirilen seminere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, oda ve tedarikçi firmaların temsilcileri katıldı.
“Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayabilecek”
Seminerin açılışında konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, Akkuyu NGS’nin yapım sürecinin son duruma ilişkin bilgiler verdi. Akkuyu NGS projesini ‘dünya nükleer endüstrisinin en büyük şantiyelerinden biri’ olarak niteleyen Sezemin, “Akkuyu NGS, 3+ nesil VVER-1200 tipi reaktörlü 4 güç ünitesinden oluşacak, santralin toplam elektrik gücü 4 bin 800 MW olacak. Dört ünitenin de devreye alınmasının ardından Akkuyu NGS, Türkiye’nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 10’una kadarını karşılayabilecek” dedi.
“Proje, bugün itibariyle yüzde 100 Rus taraf tarafından finanse edilmektedir”
Santralin her ünitesinin hesaplanan hizmet ömrünün, uzatma imkanı ile 60 yıl olduğunu dile getiren Sezemin, Akkuyu NGS projesinin, dünya nükleer endüstrisi için benzersiz olan YSİ (Yap-Sahip ol-İşlet) modeline göre hayata geçirildiğini ifade etti. Sezemin, “Proje, bugün itibariyle yüzde 100 Rus taraf tarafından finanse edilmektedir. Bununla birlikte Rosatom Devlet Kuruluşu, projedeki yüzde 49’a varan hisselerini diğer yatırımcılara satma hakkına sahiptir. Projedeki yüzde 49 hissenin tamamı tek yatırımcı tarafından alınabileceği gibi daha küçük bir pay satılabilir veya birkaç şirket olabilir” diye konuştu.
“Artık 4 güç ünitesinin tamamında çalışmaya başlamaya hazırız”
Nükleer Düzenleme Kurulunun, Akkuyu Nükleer A.Ş. lehine 4. ünite inşaatı için lisans verilmesine ilişkin kararı onayladığını anımsatan Sezemin, lisansın, 4. ünitenin reaktör ve türbin adalarının tüm tesislerinin inşaatına başlama imkanı tanıdığını belirtti. Böylece Akkuyu NGS’nin yapımına ilişkin lisans sürecini tamamladıklarını dile getiren Sezemin, “Artık 4 güç ünitesinin tamamında çalışmaya başlamaya hazırız. Gelecek yılın başında 4. ünitenin nükleer adasının binaları için temel plakasının yapımına başlayacağız” şeklinde konuştu.
1 nolu ünitenin pompa istasyonu temel çukuru için kazı çalışmalarının geçen yılın aralık ayında başladığını kaydeden Sezemin, şimdi hazırlık aşamasından pompa istasyonunun doğrudan yapımına geçtiklerini söyledi. Binanın temel plakasına yaklaşık 30 bin metreküp beton döküleceğini belirten Sezemin, “İnşaatın zorluğu açısından, tesis küçük bir hidroelektrik santralinin inşası ile karşılaştırılabilir, bu nedenle pompa istasyonu projesinin detaylandırılması, nitelikli Rus ve Türk mühendislerden oluşan bir ekibin ciddi çabalarını gerektirdi ve onun inşaatı en ileri teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilir” dedi.
“Projede yaklaşık 400 Rus ve Türk şirket yer alıyor”
Akkuyu NGS Projesinde yaklaşık 400 Rus ve Türk şirketin yer aldığı bilgisini paylaşan Sezemin, şantiyenin bugünkü durumuna ilişkin şunları söyledi:
“Yaklaşık 9 bin kişi doğrudan inşaat işlerinde istihdam edilmektedir. Şantiyede her gün 13 bin kişi çalışıyor. İnşaat ve montaj işlerinin yanı sıra mal ve personel taşımacılığında yaklaşık bin 300 adet iş makinesi ve araç kullanılıyor. 70’in üzerinde ağır inşaat vinci aynı anda çalışıyor. Şantiyedeki çalışmalar üç vardiya halinde yürütülüyor ve bir dakika bile durmuyor. NGS’nin devreye alınacak bina ve yapıların toplam sayısı 560’a ulaşıyor.”
“Akkuyu NGS, inşaatta kullanılan mühendislik çözümleri de dahil olmak üzere birçok yönden benzersiz bir projedir” diyen Sezemin, Akkuyu NGS’de üretilecek elektrik enerjisinin, 400 kVlik gerilimle elektrik iletim hatları üzerinden Türk enerji sistemindeki 6 trafo merkezine iletileceğini belirtti. Sezemin, Akkuyu Nükleer A.Ş. ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) arasında uygun elektrik şebekesi altyapısının oluşturulması amacıyla Akkuyu NGS’nin Türkiye Cumhuriyeti elektrik sistemine
bağlanmasına ilişkin sözleşmenin de imzalandığını, bu çerçevede Akkuyu NGS’nin toplam uzunluğu bin kilometreyi aşan yüksek gerilim enerji hatlarının inşaatının devam ettiğini söyledi.
“Akkuyu NGS, Türkiye’nin GSYİH’sine 50 milyar dolar katkı sağlayacak”
Akkuyu NGS inşaat projesinin; büyük miktarda istikrarlı ve çevre dostu elektriğin yanı sıra bölge, Mersin ve Türkiye’ye sağlayacağı avantajları da anlatan Sezemin, “Akkuyu NGS, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımdır. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar. Projenin NGS’nin tüm yaşam döngüsü boyunca Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasına (GSYİH) tahmini katkısı yaklaşık 50 milyar dolar olacak. Altyapı ve istihdam, bölgenin 30 bin kişiye kadar olan nüfusunun büyümesi için koşullar sağlayacak. Akkuyu Nükleer A.Ş., Rosatom Devlet Kuruluşu ile birlikte Türkiye’deki Akkuyu NGS projesinin potansiyel tedarikçileri olan şirketlerin temsilcileri için düzenli olarak seminerler düzenlemektedir. 500’den fazla Türk firmasının temsilcileri şimdiden potansiyel proje tedarikçileri için seminerlere katıldı” diye konuştu.
“Toplam yerelleştirme potansiyeli 5,9 milyar dolar”
Yerelleştirme seviyesini artırmak için aktif çaba gösterildiğini de belirten Sezemin, “Projede toplam yerelleştirme potansiyeli 5,9 milyar dolardır. Mevcut tahminlere göre toplamda yaklaşık 2,2 milyar dolar tutarındaki siparişler şimdiden sözleşmeye bağlandı veya sözleşme imzalama aşamasına gelindi. Türkiye’de Akkuyu NGS projesi sayesinde yeni bir sanayi sektörü oluşmaktadır. Türkiye, enerji sisteminin istikrarı için ek destek ve güvenilir baz yük kaynağı elde etmekte, nükleer enerjide yetkinliklerin geliştirilmesi ve ardından üreticilerinin uluslararası pazarlara girişi için bir temel oluşturulmaktadır. Proje, bölgedeki ekonomik büyümeye, altyapının geliştirilmesine, yerel üretime, bilim ve eğitim alanında katkıda bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Bugün itibariyle Akkuyu NGS sahasının bölgenin en büyük işvereni olduğunu vurgulayan Sezemin, “Sahada her gün yaklaşık 13 bin kişi çalışmaktadır. 4 güç ünitesinin tamamının işletme aşamasında santralde yaklaşık 4 bin kişi çalışacaktır. Akkuyu NGS’nın projesinin uygulanması, Mersin ilinde altyapının ve yerel üretimin gelişmesine de büyük katkı sunmaktadır. Proje, konut inşaatının büyümesine katkıda bulunacak, hizmet sektörünün gelişimini teşvik edecek ve bölgede yeni okulların, kültür kurumlarının, sağlık merkezlerinin ve spor tesislerinin ortaya çıkması için koşullar oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.
“Ülkemiz, 12 nükleer reaktöre sahip olacak üç nükleer santral kurmayı planlamaktadır”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürlüğü Nükleer Altyapı Geliştirme Dairesi Başkanı Salih Sarı da bugün dünyada elektrik enerjisi talebinin yaklaşık yüzde 11’inin nükleer santrallerden karşılandığını söyledi. Özellikle sıfır karbon emisyonu hedefi doğrultusunda dünyada nükleere olan talebin her geçen gün arttığını belirten Sarı, “Ülkemiz, ekim ayında Paris İklim Sözleşmesine taraf oldu. Bu çerçevede de 2053 Yılı Net Sıfır Karbon Emisyonu hedefini ilan etti. Bu bağlamda, enerji arz güvenliğinin yanı sıra sera gazı salımının azaltılmasına da önemli katkı sağlayacak nükleer santraller, ülkemizin de enerji stratejilerinde önemli bir yer edinmiştir. Bu stratejiler doğrultusunda, ülkemiz toplam 12 nükleer reaktöre sahip olacak üç nükleer santrali kurmayı planlamaktadır. Akkuyu Santralinin ilk ünitesinin Cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelen 2023 yılına kadar elektrik üretimine başlamasını hedefliyoruz. Diğer üniteler de birer yıl arayla 2026 sonuna kadar devreye alınacak. Diğer iki nükleer santraline yönelik de saha seçimi süreci ve müzakere öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor” dedi.
Seminerde, Akkuyu Nükleer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Yönetici Direktörü Azat Odekov, Mersin Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi Bölüm Başkanı ve Enerji Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Gökhan Arslan da birer konuşma yaptı.