ASO Başkanı Özdebir: “Bilim ve teknoloji alanında ortaya koyduğumuz istihdam AB’nin çok gerisinde”
ANKARA SANAYİ ODASI (ASO) BAŞKANI NURETTİN ÖZDEBİR, MÜHENDİS VE BİLİM İNSANI SAYISININ, İLERİ TEKNOLOJİLİ İMALAT VE BİLGİ YOĞUN İLERİ TEKNOLOJİLİ HİZMET SEKTÖRLERİ İÇİNDEKİ İSTİHDAMINA İLİŞKİN, “İSTİHDAM ORANI AB ÜLKELERİ ORTALAMASINA GÖRE 19,5’TİR. TÜRKİYE YÜZDE 8,3 ORAN İLE TÜM AB ÜLKELERİ İÇERİSİNDE EN DÜŞÜK ORANA SAHİP ÜLKE KONUMUNDADIR” İFADELERİNE YER VERDİ.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, mühendis ve bilim insanı sayısının istihdamdaki payının artması gerektiğini söyledi. Avrupa ile Türkiye’yi mukayese eden Özdebir, AB’de ileri teknolojili imalat ve bilgi yoğun ileri teknolojili hizmet sektöründe istihdam19,5 iken Türkiye bu rakamın, yüzde 8,3’de kaldığını bildirdi.
Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle, ASO, TOSYÖV ve Türkiye Bilişim Derneği işbirliğiyle gerçekleştirilen “Deneyimden Üretime Kaviyer – Girişim Rehberleri Platformu”nun kapanış toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi.
Toplantıya ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TÖSYÖV) Başkanı Nezih Kuleyin, Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe, Üretkeniz.Biz Kooperatifi Başkanı Melek Bar Elmas, TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Belma Yılmazyiğit, Ankara Kalkınma Ajansı Sosyal Kalkınma Birimi Başkanı Hande Kara ve projede yer alan girişimciler katıldı. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, yaptığı konuşmada, küresel ekonomide yerini sağlamlaştırmak isteyen Türkiye’nin büyümesinin lokomotif gücünün verimlilik olacağını söyledi. Özdebir, bu nedenle ileriye dönük büyüme hamlesi yapmak isteyen ülkelerin üstesinden gelmesi gereken temel zorluğun, verimlilik artışının önündeki engelleri ortadan kaldıracak politikaların tasarımı ve uygulaması olacağını ifade etti.
Gelişmiş ekonomilerin sahip oldukları en belirgin üstünlüklerden birinin göreli olarak yüksek verimlilikle üretim gerçekleştirmeleri olduğunu dile getiren Özdebir, “Her ne kadar yükselen ve gelişen ülkeler küresel ekonomiden ciddi paylar almaya başlamış olsa da bu ekonomilerin önemli bir kısmı orta gelir tuzağında takılıp kalmışlardır. Söz konusu ülke ekonomilerinin bulundukları bu noktadan ileriye bir hamle yapabilmeleri verimlilik odaklı bir ekonomi politikası tasarlamaları ile mümkün olacaktır” dedi.
Türkiye’nin insan kaynağının nitelik olarak yetersiz olduğuna işaret eden Özdebir, “Teknolojik üretim alanında istihdam edilenlerin, toplam istihdam içindeki payına baktığımızda bu durum daha net bir şekilde görülmektedir. AB ortalamasının yüzde 48 olduğu teknoloji üretimi, 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de yüzde 32 de kalıyor. Biz katma değerli ürün imalatında, AB ortalamasının oldukça altında kalıyoruz. Bu oran ile Türkiye Romanya’dan sonra Avrupa’da en düşük teknolojik üretim yapan ülke konumundadır” dedi.
“Bilim ve teknoloji alanında ortaya koyduğumuz istihdam AB’nin çok gerisinde”
Mühendis ve bilim insanı sayısının, ileri teknolojili imalat ve bilgi yoğun ileri teknolojili hizmet sektörleri istihdamı içerisindeki payının da farklı bir perspektif sunduğunu belirten Özdebir, şu bilgileri paylaştı:
“Orta Avrupa’nın en genç ülkesi olan Slovakya, yüzde 31’lik oran ile en yüksek orana sahip AB ülkesi konumdadır. Devamında gelen Baltık ülkeleri Finlandiya ve Estonya’nın oranı yüzde 28’in üzerinde görünmektedir. AB ortalaması yüzde 19,5’tir. Türkiye yüzde 8,3 oranı ile tüm AB ülkeleri içerisinde en düşük orana sahip ülke konumundadır. Dünyanın ilk 20 ekonomisinde, milyon kişi başına düşen araştırmacı sayısı 2 bin 935’tir. Türkiye’de bu rakam bin 157 araştırmacıdır. İlk 20 ekonomi ortalamasında, milyon kişi başına düşen teknisyen sayısı bin 52’dir. Türkiye’de ise milyon kişi başına düşen teknisyen sayısı 207’dir. Bu rakamlardan Türkiye’nin sınırlı bir mühendis ve bilim adamı ile teknoloji üretmeye çalıştığını gösteriyor.”
Zaman ile, tecrübesini geliştirmiş, ancak bu kabiliyetinden toplumun yeterince istifade edemediği her bireyin ekonomik hayata bir şekilde uyarlanması ve kazandırılması gerektiğini dile getiren Özdebir, “Yaşı ne olursa olsun, hangi durumda bulunursa bulunsun yetenekli kişilerden istifade edilmesi insan kaynaklarının verimli kullanılmasının birincil önceliği olmak durumundadır” dedi.
Özdebir, “Deneyimden Üretime Kariyer” projesinin yalnızca proje kapsamında yer alan bireyler için değil ülke açısından da önemli olduğunu ifade ederek, “Tam zamanlı çalışamayan ya da çalışmak istemeyen yetkin bireylerin, sahip oldukları mesleki bilgilerini girişimcilerin güçlenmesi için kullanmalarını sağlayarak, aynı zamanda da onların ekonomiye geri kazandırılmasını hedefleyen proje ’insan kaynağının verimli kullanılmasının’ en güzel örneklerinden bir tanesidir” diye konuştu.
TÖSYÖV Başkanı Nezih Kuleyin de projenin Türkiye’de çok temel soruna çözüm bulacağına inandığını söyledi. TOSYÖV olarak projenin içinde yer almaktan büyük bir mutluluk duyduğunu dile getiren Kuleyin, “Ankara Kalkınma Ajansı’na burada büyük bir teşekkür etmek istiyorum. Bu bir sürecin desteklenmesiydi ve bu sürecin sonunda böyle bir olumlu sonuç çıktı. Ankara Kalkınma Ajansı buna destek oldu, Ankara Sanayi Odası’nın o zor şartlardaki desteği ve Ankara Bilişim Derneği’nin çabalarıyla biz bu aşamaya kadar geldik. Umarım bu işin sonucunda ortaya Türkiye sanayisini kökten etkileyebilecek önemli bir olayın tohumunu atarız. Bu projenin de Ankara’nın alternatif turizmi geliştirmesinde büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Rahmi Aktepe de projenin önemine dikkat çekerek dernek olarak projede yer almaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti ve projenin Ankara için çok faydalı olacağına inandıklarını söyledi.
Ankara Kalkınma Ajansı Sosyal Kalkınma Birimi Başkanı Hande Kara da projede rehberlik tecrübesi altından geçen ilk ekip olduklarını ve bu projenin hayata geçmiş olduğunu görmekten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.
Üretkeniz. Biz Kooperatifi Başkanı Melek Bar Elmas da projenin, Türkiye’nin ilk sosyal kooperatifi olduğunu söyledi. Elmas, projeyle 35-75 yaş arası çalışmayan bireyleri ekonomiye kazandırmayı amaçladıklarını söyleyerek projenin sonuçları hakkında bilgiler verdi.