Site rengi

Tasarım

Geniş
Kutulu
Vatandaşa Hizmet

Akkuyu NGS Projesinde yüzde 30,5’lik yerli katkı oranına ulaşıldı

TÜRK-RUS İLİŞKİLERİ TARİHİNİN EN BÜYÜK PROJESİ OLAN AKKUYU NGS, 20 MİLYAR DOLARLIK SERMAYESİYLE ‘TÜRKİYE’YE TEK KALEMDE YAPILAN EN BÜYÜK YATIRIM’ UNVANINI ELİNDE TUTUYOR. GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILAYA TAHMİNİ KATKISI 50 MİLYAR DOLARI BULACAK OLAN SANTRAL, TÜRKİYE’NİN ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞINI AZALTMAK İÇİN ATILAN EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİ OLARAK DİKKAT ÇEKİYOR.

Akkuyu NGS Projesinde yüzde 30,5’lik yerli katkı oranına ulaşıldı

Türk-Rus ilişkileri tarihinin en büyük projesi olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), 20 milyar dolarlık sermayesiyle ‘Türkiye’ye tek kalemde yapılan en büyük yatırım’ unvanını elinde tutuyor. Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) tahmini katkısı 50 milyar doları bulacak olan santral, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için atılan en önemli adımlardan biri olarak dikkat çekiyor.

Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesinde yapımı devam eden ve bölgenin en büyük istihdam kaynağı haline gelen Akkuyu NGS’nin şantiyesinde, halihazırda 13 binden fazla kişi çalışıyor. İnşaat sahasında çalışan kişilerin yüzde 80’inden fazlasını Türk vatandaşları oluşturuyor. Yürütülen kapsamlı lokalizasyon programı sayesinde pek çok yerli firmanın gözbebeği haline gelen projenin toplam yerelleştirme potansiyeli ise 5,9 milyar doları buluyor. Projede şu ana kadar ekipman, malzeme ve hizmet toplamında 1 milyar 170 milyon dolarlık; yani yaklaşık yüzde 30,5’lik yerli katkı oranına ulaşıldı. Vergi, harç, işçilik ve lisans da dahil edildiğinde bu oran yüzde 35,5’e çıkmış oluyor. Ayrıca açıklanan son verilere göre, yaklaşık 2,2 milyar dolar tutarındaki tedarik siparişleri de şimdiden sözleşmeye bağlandı.

Akkuyu Nükleer A.Ş., yerelleştirme konusundaki çalışmalar kapsamında firmalarla sık sık bir araya da geliyor. Bu amaçla yapılan son etkinlik, yüzlerce farklı firmadan temsilcinin katıldığı “Tedarikçi Semineri” oldu. Seminerde, Akkuyu NGS Projesinde gelinen son duruma ilişkin bilgi alan firma yetkilileri, B2B görüşmelerine katılma fırsatı da buldu.

1979 yılında kurulan ve 50’ye yakın ülkeye ürün ihraç eden Berdan Cıvata, seminere katılan firmalar arasındaydı. Enerji nakil hatları, makine, inşaat, çelik yapılar, gemi inşa sektörleri, rafineri ve petrokimya tesisleri, demiryolları, yol, tünel, baraj inşaatları ve rüzgar enerji sektörü için yüksek dayanımlı cıvata, ankraj, saplama, dişli çubuk ve somun üretimi yapan firma, Türkiye’nin bağlantı elemanları sektöründe NET-IC Nükleer Santraller Uygunluk Değerlendirme Sertifikasına sahip olan tek firması olarak öne çıkıyor.

Akkuyu NGS’nin alt yüklenicileri için tedarik sağlayan firmanın Marka Pazarlama Yöneticisi Arif Aksoy, yaptıkları işi “Bağlantı elemanları sektöründe hizmet veriyoruz. Paslanmaz çelik, alaşımlı çelik ve karbon çeliğinden uluslararası standartları ve müşteri teknik çizimlerine göre belirlenmiş bağlantı elemanlarını üretiyoruz. Aynı zamanda bu bağlantı elemanlarını kendi bünyemizde kurmuş olduğumuz stres laboratuvarımızda test ve analiz hizmetlerini sağlıyoruz” sözleriyle açıkladı.

“Nükleer santrallerin sayısı artmalı”

Akkuyu NGS projesine dahil olmaktan büyük bir mutluluk duyacaklarını belirten Aksoy, projenin bölgede oluşturduğu istihdam ve katkıyı önemsediklerini belirterek, “Akkuyu Nükleer Güç Santrali, hem inşa edildiği bölge hem de ülkemiz için büyük bir önem taşıyor. Küresel ısınma şimdiden 1 buçuk derece seviyesine geldi ve hatta bu seviyeyi de geçti. Gelecekte bu sorunun dünya için daha büyük sıkıntılara yol açabileceğini hepimiz biliyoruz. Bunun önüne geçmek istiyorsak yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Rüzgarda ve güneş enerjisi santrallerinde enerji kesintili olarak sağlanabiliyor, çünkü hava şartlarına bağlı öngörülemeyen etmenler bu santrallerden enerji üretmeyi zaman zaman engelleyebiliyor. Ama nükleer enerjide böyle bir kesinti söz konusu değil ve bu nedenle bu enerji türünün hem bizim için hem de tüm dünya için daha verimli olacağına inanıyorum” dedi.

Nükleer enerji ve nükleer santrallere yönelik korkunun dayanaksız olduğunu vurgulayan Aksoy, “Bu, ayağınız yere basmadığı için uçağa binmeye korkmaya benziyor bence. Oysa insanların korkusuna rağmen uçaklar en güvenilir ulaşım araçlarından birisidir. Nükleer santrallerde oldukça ileri bir teknoloji kullanıldığından ben nükleer santrallerin var olması ve sayısının artması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“Akkuyu NGS sayesinde yıl boyunca açığız”

İnşaat sektöründe 29 yılı geride bırakan Marvista İnşaat da seminere katılan firmalar arasında yer aldı. Mersin’de yürüttüğü pek çok inşaatla bu alanda en çok tercih edilen markalardan biri haline gelen firma, Akkuyu NGS inşaatının başladığı dönemde santrale komşu, beş yıldızlı bir otel inşaatına başlamıştı.

Geçtiğimiz yaz konuk ağırlamaya başlayan ve Akkuyu NGS şantiyesine 10 dakika uzaklıkta bulunan otelin işletmecisi Fevzi Boyraz, Akkuyu NGS’nin otellerine büyük katkı sunacağını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: “Genelde sahil kesimlerinde bulunan oteller sezonluk çalışır ama biz Akkuyu NGS inşaatı sayesinde 12 ay boyunca otelimizi açık tutuyoruz. Şu an kış aylarında olmamıza karşın halen yüzde 50’nin üzerinde bir doluluk oranımız var. Yani sezonun dışında olmamıza rağmen doluyuz ve konuklarımızın tamamı projeyle bağlantılı. Bu da Akkuyu NGS’nin bölge turizmine sağladığı katkıyı gösteriyor. Bu büyük bir potansiyel ve biz bundan çok memnunuz. Kalifiye elemanlarımızı sezon bittiğinde bile bünyemizde tutabiliyoruz ve çalışanlarımız da durumdan oldukça memnun. Bölge için çok daha büyük kazanımlar elde edebileceğimize eminim. Akkuyu NGS projesini bölgenin kalkınması açısından büyük bir avantaj ve büyük bir potansiyel olarak görüyorum.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ