Rektör Karabulut: “Öğrencilerimizle aktif bir şekilde iletişim halindeyiz”
REKTÖR KARABULUT: “ÖĞRENCİLERİMİZLE AKTİF BİR ŞEKİLDE İLETİŞİM HALİNDEYİZ”
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, bir televizyonda yaptığı konuşmada, öğrencilerle aktif bir şekilde iletişim halinde olduklarını belirterek, “Öğrencilerim de beni anne gibi gördüklerini söylüyorlar. Rektöre mesaj var uygulamamız üzerinden bana gece gündüz mesaj yazabiliyorlar. Aktif bir şekilde iletişim halindeyiz” dedi.
Ulusal bir televizyon kanalında (Akit TV) Feridun Erdoğal’ın sunduğu “Gün Ortası” canlı yayın programına konuk olarak, MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, üniversitenin çalışmaları ve projeleri hakkında bilgiler verdi. Kadın bir rektör olarak öğrencilerini evlatları gibi gördüğünü ifade eden Karabulut, “Öğrencilerim de beni anne gibi gördüklerini söylüyorlar. Rektöre mesaj var uygulamamız üzerinden bana gece gündüz mesaj yazabiliyorlar. Aktif bir şekilde iletişim halindeyiz, gençlerle kafeteryada birlikte otururuz. Pandemi sürecinde online olarak hep bir arada olduk gençlerimizle. Bayramda bile evlerine misafir olduk. Senatolarımızı hâlâ covid önlemleri kapsamında online olarak yapabiliyoruz. Pandemiyi fırsata dönüştürdük ama gençler gelince gördük ki onlar da bizi çok özlemiş” ifadelerini kullandı.
“Toprak ile iç içe olan birçok projeye de ev sahipliği yapıyoruz”
İlçelerin kendine özgü ürününü ve geleneklerini de ön plana çıkartacak şekilde programlamalar ve projeler yaptıklarını vurgulayan Prof. Dr. Karabulut, “8 ilçemizde meslek yüksekokulumuz var ve her bir şekilde çalışıyoruz. Mesela Arapgir’de üzüm, reyhan yetiştiriciliğinden tutun tıbbi aromatik bitkiler bölümüne kadar. Ziraat fakültemizde bahçe bitkileri bölümünden tutun sebze yetiştiriciliği gibi bölümlerimiz var ve bunlarla ilgili yüzlerce aktivite yaptık. Farklı bakanlıklarla protokoller imzaladık, uzaktan eğitimleri kendi yazılımımız ile yaptık. Mühendislik ve doğa bilimleri fakültemiz var. Biyomedikal anlamdaki gelişimden tutun yazılım mühendisliğine kadar birçok alanda gençlerimizin aktif şekilde çalışabileceği aynı şekilde doğa ile toprak ile iç içe olan birçok projeye de ev sahipliği yapıyoruz. Hipoterapi merkezimiz var. Engelli çocuklarımız da gelip ata binebiliyorlar. Hat sanatçılığından tutun da birçok alanda hem uzaktan eğitim ile hem hayat boyu öğrenme merkezimiz, sürekli eğitim merkezimiz ile gece gündüz çalışarak süreci yönettik” dedi.
“Staj seferberliği ile gençlerimizi geleceğe hazırlıyoruz”
Eğitim hayatı sonrası iş hayatına hazırlık anlamında öneme sahip olan staj programları için de çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Karabulut, “Geçen hafta üniversitemizin akademik açılışında Son Başbakan Binali Yıldırım aramızdaydı, rahmetli Turgut Özal’ın oğlu Efe Özal’ı ve gelinini ağırladık, gençleri Ceo’larla buluşturduk. Her ilçemizin bir hamisi var. Ciddi anlamda destek veren iş insanlarımız var ve bu şekilde özellikle gençlerimizi staj seferberliğinde buluşturuyoruz. Staj seferberliği kapsamında, gençlerimizi staj imkanları sunacak iş yeri sahipleri insanlarla, sanayicilerle buluşturduk. Birçok protokol yaptık. Moda tasarım öğrencilerimiz ile defile yaptık mesela kadın ve aile araştırma merkezimiz destek oldu, orada bayrak sevgisini, kadını, okuyarak gençlerin kendini geliştirebileceğini moda ile sergiye sunduk” şeklinde konuştu.
“En özgür çalışabildiğim yer kendi ülkemin, kendi üniversitesi diyorlar”
Prof. Dr. Karabulut, “Gençler, topluma faydalı olduklarını hissettikleri zaman değerli hissediyor ve biz bunu oluşturmaya çalışıyoruz. Birçok ülkeyle mesela İtalya ile anlaşmamız var, Belçika ile anlaşmamız var. Üniversitemizle ortak bulunan bölümlerde anlaşma yapıp hem oradan öğretim görevlisi alıyoruz hem bizden gidiyor ve gidip gelen tüm gençlerimizin ve öğretim görevlilerimizin söylediği şey en özgür çalışabildiğim yer kendi ülkemin, kendi üniversitesi diyorlar. Ben de yurt dışına gidip geldiğimde bunu söylemiştim. Burada her türlü imkân ve ekipman var yeter ki beynimizi işimize odaklayıp akademinin ruhunu hissetmek, akademik ruhu gençlere de hissettirmek lazım” ifadelerine yer verdi.
“Gençler çok zeki, yeter ki onlarla buluşmasını, o ruhu çıkartıp sahaya dökmeyi bilelim”
Öğrencilerin sosyal ve kültürel aktiviteler yapmasını ve toplumda söz sahibi olmalarını hedeflediklerini ifade eden Rektör Prof. Dr. Karabulut, “TSE’den güvenli kampüs tescili aldık, gençlerin kendini güvende hissedeceği kampüsümüz ve 8 ilçede meslek yüksekokulumuz var. Kampüsümüzde öğrenciler ata binip doğal ortamda her türlü aktivitesini yaptıktan sonra öğrenci yaşam merkezinde dinlenebiliyorlar. GETAT merkezimiz aktif bir şekilde çalışıyor, kupadan tutun da sağlık bakanlığı tarafından onaylı olarak Türkiye çapında ilk akupunktur eğitimi veren üniversite olduk. Türkiye’de ilk olan, Aile Bakanlığı ile ortak protokolünü de oluşturduğumuz yaşlılarla öğrencilerimizi buluşturduğumuz geraontoloji bölümümüz var. Biz Kale Göl otelimizi projeye tahsis ettik. Yaşlılarla gençleri bir araya getirip toprak ile buluşturup onların huzuru refahı için çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve kıymetli eşi Emine Erdoğan’ın özellikle GETAT alanında yapılan çalışmalarda çok büyük destekleri oldu onlara teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Öğrenciler ve aileleri tarafından en çok merak edilen konulardan biri olan yurtlar konusunda da açıklama yapan Rektör Karabulut, “Yurtlar konusunda Gençlik ve Spor Bakanlığına teşekkür ediyoruz. Süreç içerisinde destek istedik geri çevirmediler. Yeni yurtların da yapılma projesi var hem Yeşilyurt hem Battalgazi yerleşkemiz için. Beşinci nesil üniversite olmak için eğitim öğretimin yanında araştırma geliştirme, topluma hizmet çok önemli. Biz mümkün olduğunca eğitim öğretim, araştırma, akademik makale sayısını arttıracağız ve diğer taraftan da bu akademik makaleleri ne zaman topluma hizmete dönüştürürsek o zaman başarıyı yakalamış oluruz diye düşünüyoruz. Beşinci nesil üniversite olma yolunda akreditasyon olarak kalite faaliyetlerimizi hayata geçirmeye, bilinçli kalite uygulamaları yapmaya çalışıyoruz.
Aynı zamanda öğrencilere verilen burslar ve giyinme yardımları konusuna da değinen Prof. Dr. Karabulut, “Genç butik mağazamız var, her bir öğrenci gidip dört tane kıyafeti, ayakkabılarına kadar alabiliyorlar. Vakfımızıca ihtiyacı olan öğrencilerimiz için burs imkanı sağlıyoruz. Yeme içme hususunda da talepleri anında değerlendiriyoruz, bizzat kontrol ediyorum, glütensiz menü isteyen, çölyak hastaları için menü isteyenler, diyet menüsü isteyen var hepsini değerlendirmeye aldık çalışmalar yapıyoruz” dedi.