Site rengi

Tasarım

Geniş
Kutulu
Vatandaşa Hizmet

Paşayev; “Gençlerimiz kültürel çöküş ve değerlerimize aykırı manevi yıkımlar yaşıyor”

KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI KAMİL VÜSAL PAŞAYEV, BAŞKA MEDENİYETLERE ÖZENTİ VE TEKNOLOJİK BAĞIMLILIKLA KARŞI KARŞIYA KALAN GENÇLERİN BÜYÜK BİR KÜLTÜREL ÇÖKÜŞ VE DEĞERLERE AYKIRI MANEVİ YIKIMLAR YAŞADIĞINI BELİRTTİ.

Paşayev; “Gençlerimiz kültürel çöküş ve değerlerimize aykırı manevi yıkımlar yaşıyor”

Kişisel Gelişim Uzmanı Kamil Vüsal Paşayev, başka medeniyetlere özenti ve teknolojik bağımlılıkla karşı karşıya kalan gençlerin büyük bir kültürel çöküş ve değerlere aykırı manevi yıkımlar yaşadığını belirtti.

Kişisel Gelişim Uzmanı Kamil Vüsal Paşayev, günümüz gençlerinin sorunları üzerine değerlendirme ve uyarılarda bulundu.

“Z kuşağı” olarak adlandırılan gençlerin bugün büyük bir kültürel çöküş ve değerlere aykırı manevi yıkımlar yaşadığına dikkat çeken Kamil Vüsal Paşayev, “Sorunumuz büyük, yükümüz ağır, işimiz çok zor. Gençlerimizin sorunları bizzat toplum, aile ve eğitim sistemiyle ilişkilendirebilir. Sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi sorunlar ve aile ortamı gençlerin davranış ve beklentilerini etkilemektedir.

Anne babalarıyla çatışmaları, onlara saygı duymamaları, itaat etmemeleri, sorumluluklarını yerine getirmemeleri, çevreye karşı agresif ve suçlayıcı tavır sergilemeleri, içekapanık olmaları, iletişimden kaçmaları, empati kuramamaları günümüz gençlerinin en büyük sorunlarındandır. Bu sorunlar ise aileden kaynaklanıyor. Çünkü bir çocuğun eğitimi evde başlar, okulda devam eder. Bu nedenle okula başlamadan önceki süreçte anne baba ilk öğreticiler sayılır. Ne öğrettiğimizden çok nasıl öğrettiğimiz çok önemli. Aile bireyin geleceğinin temelinin atıldığı kritik bir yerdir. Bir çocuk sergilediği çoğu davranışı aileden öğrenir, zamanla bu davranışı benimser ve çevresine uygulamaya başlar” diye konuştu.

“Eğitimi çocuklarımıza sevdirmemiz gerekiyor”

“Çocuk evin aynasıdır, ailede ne görürse onu yansıtır” atasözünü hatırlatan Kamil Vüsal Paşayev, şöyle konuştu:

“Eğer çocuğunuz sizinle bağırarak konuşuyorsa zamanında çocuğunuzun sesine, haykırışlarına kulak vermemişsiniz demektir. Size sesini duyurmaya çalışıyor, beni dinleyin diyordur ya da evde kurduğunuz iletişiminiz yüksek ses tonlarıyla olmuştur. Eğer bir çocuk odasını toplamak gibi küçük bir sorumluluğu bile yerine getirmiyorsa zamanında ona çok hizmet etmişsiniz demektir. Odasına kadar yemek götürürseniz, oyuncaklarını siz toplarsanız, her isteğine onay verirseniz evinizde sorumsuz ve kural tanımayan bir çocuk yetişiyor demektir. Unutmayın, çocuğa ’efendi’ muamelesi yaparsanız çocuk da size ’köle’ muamelesi yapar. Bir çocuğun telefon, tablet, bilgisayar, internet gibi bağımlılığı varsa bu zamanında oyalanlanması için eline verdiğiniz cihazları yüzünden olabilir. Belki de evde sizin davranışlarınızı örnek almışlardır. Siz sürekli başınız önünüzde telefonla zaman geçirirseniz çocuk da aynı şeyi tekrarlayacaktır.

Eğitim sistemindeki yetersizlikler de genç nesillerin güncel sorunları arasındadır. Monoton, sınava dayalı, ezberci, her şeyi yasaklayan, ceza ve yaptırım uygulayan bir sistemde hırçın, umursamaz, kinci ve iletişime kapalı bir kuşağın yetişmesine neden olmuş oluyoruz. Eğitim sistemimizde köklü, yapıcı, yenilikçi ve geliştirici adımların atılması şart. Eğitimi çocuklarımıza sevdirmemiz gerekiyor. Artı yönleri keşfetmeli, pekiştirmeli, bilgi ve donanımlarını doğru alanlarda kullanmalarına rehberlik etmeli ve bunun için elverişli zemin oluşturmalıyız”

Kendilerini geliştirecek şeylere yöneltin

Z kuşağının diğer bir sorununun da çocuğun teknoloji bağımlısı olması olduğuna dikkat çeken Kamil Vüsal Paşayev, “Teknoloji bir merdivene benzer, onunla kuyuya da inebiliriz kuyudan da çıkabiliriz. Önemli olan kullanım amacımızı doğru belirlemek ve o yönde doğru hareket edebilmektir. Eğer teknolojiyi doğru amaç uğruna kullanabilirsek bu bir artı yönümüz olabilir, bize birçok katkısı olur.

Gençlerin onları anlamsız eylemlere iten, gelişmekten, yeni şeyler öğrenmekten, kültür ve görgüden alıkoyan internet uygulamalarını kullanmaktan vazgeçip, kimliklerini, karakterlerini, sosyalleşmelerini, iletişim ve davranışlarını geliştirecek şeylere yönelmeleri daha doğru olacaktır. Sosyal medyada saatlerce zaman kaybetmektense bir yabancı dil veya bir enstrüman çalmayı öğrenebilirler.

Bir spor dalıyla ilgilenilebilir veya buna benzer onlarca hobi edinebilirler. Şunu unutmamak lazım; yaşam bize her şeyi sunar, ama tercihi biz yaparız. Koşulları biz oluştururuz, geleceğimizden biz sorumluyuz. Geleceğinize büyük yatırımlar yapan bir yatırımcı mı olmak istersiniz yoksa onu imha eden bir tahribatçı mı? Kararı siz verin, seçiminizi siz yapın” şeklinde konuştu.

“Özenirken güzel şeylere özenmemiz gerekiyor”

“Batı medeniyetine özeniyor, onlar gibi davranmaya çalışıyoruz” diyen Kamil Vüsal Paşayev, şu uyarılarda bulundu:

“Bir diğer önemli sorunumuz ise Batılıların davranışlarına olan özenti. Bizim Z kuşağı, batılıların neyine özeniyor diye sorabilirsiniz. Kültürel yapımıza aykırı anne baba yanında alkol içme, geç saatlere kadar dışarıda kalma, müstehcen konuşma üslupları, açık saçık giyim stilleri bunlara örnek olabilir. Bir gün terbiyeli, kamil birisine sormuşlar ‘Terbiyeyi kimden öğrendin’ demişler. ‘Terbiyesiz birinden’ demiş. Nasıl diye tekrar sormuşlar? ‘Toplum tarafından hoş ve uygun görülmeyen davranışları yapmayarak’ demiş. Bizim şimdi özenirken güzel şeylere özenmemiz gerekiyor. Batının teknoloji üreten, hayat kurtaran yenilikçi beyinlerini kendimize örnek almamız gerekiyor. Bizde yok mu böyle beyinler, var tabi ki. Ancak sayısı az, sayılarını çoğaltmamız gerekiyor. Dünya tarihine bakarsak her zaman eğitime yönelen toplumlar ayakta durmuş, terakki etmiştir. Bu nedenle eğitim almak, kendimizi donatmak ve geliştirmek zorundayız. Ancak bu şekilde başarılı olabiliriz”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ