Okulunu kurtarmak isterken canından oluyordu

SİNOP (İHA) – Sinop’un Ayancık ilçesinde yaşanan sel felaketinde insanlar ev ve arabalarını korumak isterken bir eğitimci ise okuluna koştu. Köylerde yaşanan seli duyan eğitimci tedbir almak için gittiği okulun çevresinde suların yükselmesiyle az daha canında oluyordu.

Olay, selin yaşandığı 11 Ağustos günü erken saatlerde meydana geldi. Ayancık İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Arif Çopur aldığı duyum üzerine su baskını ihtimaline karşı tedbir almak için yapımı devam eden Özel Eğitim Okulu’na gitti. Köylerde sel yaşandığını duyan ancak neyle karşılaşacağını bilmeyen Arif Çopur, okul çevresinde gördüğü su birikintilerinin aşırı yağmur nedeniyle normal olduğunu düşündü. Ancak bir anda durum tersine dönünce Müdür Çopur, tehlikenin içinde kaldı. Gelişi daha 5 dakika bile olmadan sular yükselmeye başladı. Etrafı sarmaya başlayan sular arasından aracını 50 metre uzakta bir istinat duvarına kadar sürebilen Çopur, 2 metrelik duvardan atlayarak 4 katlı bir eve sığındı. Aracı ise o duvardan atlarken saniyeler içinde sularla taşınmaya başlamıştı.

Şube Müdürü Arif Çopur yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na(İHA) anlatarak okulun son durumu hakkında da bilgiler verdi. Okulun çevresinde bir istinat duvarı olduğunu ilk olarak bu bahçe kapısından girdiğini ve okul giriş kapısını kontrol ettiğini belirten Çopur, şimdi bu duvardan eser bile kalmadığını belirtti. Daha önce yurt olarak kullanılan binayı bu sene Özel Eğitim Okulu olarak hizmete açmak istediklerini ancak yaşanan selin zararıyla karşılaştıklarını dile getirdi. Okulun her yerinde selle taşınan malzemelerin görüldüğünü belirten Arif Çopur, ekiplerin büyük çabasıyla bina ve çevresinde temizliğin yapıldığını belirtti. Okulu hizmete açmak içinde tamirat ve tadilatların gerçekleştirileceğini söyledi.

Yaşadıklarını anlatan Arif Çopur, “Yoldan aşağıya indim. Okulun bahçe duvarının etrafında yaklaşık 70-80 metre bir yolu kat ederek araç girişine kadar arabayı sürdüm. Sonra arabadan indim. Su birikintileri vardı ama ben bunları gece boyu yağan yağmur suyu şeklinde değerlendirdim. Bahçe duvarına şöyle bir baktım. Şiddetli bir yağmur yağıyordu artık elimden bir şey gelmeyeceğini düşündüm. Çünkü bizim bu okulumuz zaman zaman çok yağmur yağdığında pansiyon binamız su alıyordu. Ben ona tedbiren oraya gitmiştim. Yapabileceğimiz bir şey varsa önlemlerimizi alalım diye. Sonra baktım çok fazla yapacağım bir şey yok araçla okula geldiğim yola çıkayım dedim. Çıkamadım. Olduğu gibi su artık içinde tomruklarla, kayalarla, molozlarla okulun bulunduğu alana yoldan aşağıya girdi. Tekrar araçla çok hızlı bir şekilde manevra yaptım. Durduğum yere geldim ve boş bir arazi vardı karşıya doğru sürdüm. Su kısmen 10-15 santimetreye kadar yükseldiği için artık çıkış yolunu da bulamadım veya var mıydı bilmiyorum. 2 metre boyunda yüksek bir tuğla vardı. Sağa dürdüm sola sürdüm çıkış yolu olmayınca aracı orada bırakıp o tuğla duvardan atladım. Orada 3 katlı bir bina var balkonunda da yaşlı bir teyze amca vardı. Onlara seslendim. Beni aldılar. Ben araçtan indikten sonra boyuma kadar su geldi. Duvarı atladığımda atladığım taraf dolmuştu. Ondan sonrasında artık şehre su girdi” dedi.

Okulun son durumu hakkında verdiği bilgilerde ise, “Tabii, okul çok kötü oldu. Yani belki de Ayancık’ta selin en çok vurduğu binalardan bir tanesi de sanayi, pazar yeri, hastane gibi binaların dışında en çok kamu binası olarak zarar gören bina bizim o binamız oldu. Bodrum katı tamamen doldu. Birinci kat neredeyse yarıya kadar su doldu. Tabi olaydan sonra devlet büyüklerimiz her yere olduğu gibi oraya da müdahale ettiler. Binamız temizlendi. Biz orayı özel eğitim okulu olarak Bakanlık onayı alarak açmıştık. Daha eğitim öğretim faaliyetine geçilmeden böyle bir felaketle karşı karşıya kaldık. Biz tabi yine inşallah okulumuzu öğrencilerimizle buluşturacağız. Temizliğini yapacağız. Donatımını Bakanlığımız bize sağlayacak. İnşallah çok kısa süre içerisinde okulu eğitim öğretime hazır hale getireceğimiz düşünüyorum” diye konuştu.