MHP’li Özdemir: “Türkiye enerji ve teknolojide etkin olduğunu ispat etmiştir”
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE KAYSERİ MİLLETVEKİLİ İSMAİL ÖZDEMİR; 2022 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇE KANUN TEKLİFİ’NİN 14’ÜNCÜ MADDESİ ÜZERİNE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUBU ADINA SÖZ ALDIĞI KONUŞMASINDA; “İÇERİSİNDE BULUNDUĞUMUZ DÖNEMDE, DÜNYANIN HEMEN HER ALANDA HIZLI BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNİN İÇERİSİNDE OLDUĞU AÇIKTIR. BU DÖNÜŞÜM SÜRECİNİN TEMELDE HANGİ ALANLARDA VE NASIL SEYRETTİĞİYLE BERABER, ÜLKEMİZİN AYNI SÜREÇLER AÇISINDAN HANGİ KONUMDA OLDUĞU VE NASIL ETKİLENDİĞİ HUSUSU ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. BÖYLESİ BİR ZAMANDA ÖNCELİKLE ENERJİ MESELESİNE DEĞİNMEK DOĞRU OLACAKTIR” DEDİ.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; 2022 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin 14’üncü maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldığı konuşmasında; “İçerisinde bulunduğumuz dönemde, dünyanın hemen her alanda hızlı bir dönüşüm sürecinin içerisinde olduğu açıktır. Bu dönüşüm sürecinin temelde hangi alanlarda ve nasıl seyrettiğiyle beraber, ülkemizin aynı süreçler açısından hangi konumda olduğu ve nasıl etkilendiği hususu önem arz etmektedir. Böylesi bir zamanda öncelikle enerji meselesine değinmek doğru olacaktır” dedi.
Uğruna çok acıların çekildiği petrolün artık, insanlığın önceliklerinden olmaktan çıkmaya başladığını ifade eden Özdemir; “Bilhassa iklim krizinin etkisiyle birlikte artık çoğu ülke yakın zamanda petrol kullanımını bırakacaktır. Yeni dönemde enerji dönüşümünün seyri ise ısınmada doğal gazın, hareket ve iletme ihtiyacı içinse elektriğin öne çıktığı bir süreci işaret etmektedir. Bu sürecin sonraki dönemi ise hidrojenin yakıt olarak kullanılacağı bir başka zamanı getirecektir.” dedi. Enerjiden sonra ikinci dönüşüm sürecinin teknolojide yaşanan gelişmeler olduğunu ifade eden Özdemir şöyle devam etti;
“Dünya artık basit mekanik sistemler yerine dijital sistemlere doğru geçtiği, kendi kendisine düşünebilen ve hareket edebilen, hatta bir insanın yaptığı her işi yapma kabiliyeti olan makinelerin yer aldığı zamanı tecrübe etmeye başlamıştır. Bunun yanı sıra insanlık artık sanal bir dünyayı oluşturmayı da başarmış ve başta iletişim, haber alma, bilgi edinme ve aynı alanda sunulan hizmetlerle her türlü işlemlere erişme imkânına sahip olmuştur. Sanal dünyanın ulaştığı boyut öylesine bir hâl almıştır ki sağlıktan tutun her türlü resmî kayıtlara ve hatta finans işlemlerine varıncaya kadar temel gereksinimlerimizden olan tüm konular aynı mecra üzerinden gerçekleştirilebilmektedir.”
Özdemir, ödeme sistemleri açısından altın ve gümüşle başlayan rezervlerin, bir zaman sonra madenî ve kâğıt para kullanımına varmışken, şimdi ’elektronik’ yahut ’kripto para’ olarak adlandırılan yeni bir modeli daha çıkardığını ifade ederek, “Sanal dünyanın artan etkisi finans sistemlerini etkilemekle kalmamış, gündelik ihtiyaçların karşılanması ve aynı zamanda, yatırım kaynakları açısından da kripto rezervler çoğalmaya başlamıştır. Bazı ülkelerin aynı dönemde rezerv para birimi olarak kripto sistemlere geçmeye koyulmaları ve yine bunu resmî olarak ilan etmiş olmaları gelinen aşamanın ne derecede ciddi boyuta vardığını göstermektedir.” açıklamasında bulundu. Türkiye’nin, yaşanan ve tüm insanlığı etkileyen dönüşüm sürecini nasıl karşıladığı, neler yaptığı ve neler yapması gerektiğinin önemli olduğunu ifade eden Özdemir; “Enerji ve teknoloji alanında, dönüşümler anlamında ülkemizin başarılı bir şekilde mevcut dönemi karşıladığı ve geçmiş yüzyıllarda benzer gündemlerle yaşanan kırılmalarla kıyaslandığında çok daha başarılı olduğu açıktır. Üstelik yapılan yatırımlar ve izlenen politikalarla Türkiye, 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde gözlemlenen gelecek yılların enerji ve teknoloji gelişmelerinde de etkin bir konumda olduğunu ispat etmiştir.” dedi.
TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi İsmail Özdemir, ekonomik ve siyasi alanlarda küresel düzeyde yaşanan büyük dalgalanmada her ülkenin ihtiyacı olan istikrarın Türkiye açısından korunması ve geliştirilmesinin cumhurbaşkanlığı hükûmet etme sistemiyle mümkün olduğunu vurgulayarak, “Önemli olan ana husus, tüm insanlığı tesiri altına alan dönüşüm sürecinin milletimizi fert ve cemiyet olarak nasıl etkileyeceğidir. Çünkü kuralsız seyreden ve bir bakıma zihinlere ve hatta bedenlere dışarıdan müdahale etme imkânı sunan kötü niyetli gelişmeler birey sağlığını, toplum huzurunu, millî kültürümüzü ve bekamızı da etkilemektedir. Bu kapsamda inancımızı, değerlerimizi ve geleneklerimizi koruyacak, yaşanan dönüşüm tehdidine karşı her alanda sürdürülecek bir gelişim sürecini başlatmak sadece bugünümüz için değil, geleceğimiz açısından da hayati derecede öneme sahiptir. İlelebet payidar kılmaya yemin ettiğimiz cumhuriyetimiz ancak büyük vizyon sahibi ve kararlılık gösterebilen anlayışla hedefine ulaşabilir. Çağlar öncesinden, Kutadgu Bilig’den bize ulaşan “İnsan nadir değil, insanlık nadirdir; insan az değil, doğruluk azdır.” sözü böyle bir dönemde yolumuza ışık tutacaktır.” ifadelerini kullandı.