Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık: “Sosyal hizmetlerimizin tamamını aile odaklı bir stratejiyle yürütüyoruz”
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK, “YOĞUN VE KARARLI ÇALIŞMALAR SONUCUNDA, AİLE ODAKLI HİZMETLERİMİZDEN YARARLANAN ÇOCUKLARIN ORANI, 2002 YILINDA YÜZDE 39 İKEN, BUGÜN 2021 YILI İTİBARIYLA BU ORAN YÜZDE 91.5’E YÜKSELDİ” DEDİ.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Yoğun ve kararlı çalışmalar sonucunda, aile odaklı hizmetlerimizden yararlanan çocukların oranı, 2002 yılında yüzde 39 iken, bugün 2021 yılı itibarıyla bu oran yüzde 91.5’e yükseldi” dedi.
Sivil Toplum Buluşmalarının ikincisi Maslak’ta bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Düzenlenen organizasyona Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Musa Şahin, Strateji Geliştirme Başkanı Hasan Basri Alagöz ve Doç. Dr. Mehmet Fatih Aysan ile pek çok sivil toplum kuruluşundan temsilciler katıldı.
“Amacımız, çocuklarımızın sorun ve beklentilerinin en geniş kapsamıyla görünür hale gelmesini sağlayarak, önceliklerimizi doğru bir biçimde oluşturmaktır”
Burada bir konuşma yapan Bakan Derya Yanık, “Çocuklar, bizim açımızdan hem ihtimamla korunması gereken emanetlerimiz hem de yarınlarımız anlamına geliyor. Biliyoruz ki her çocuk, sahip olduğu temel haklarla dünyaya gelir. Bu hakları koruma konusunda, sadece anne babaların değil, devletin ve toplumun da sorumlulukları vardır. Çocuklarımıza kendilerini ifade edecek imkan ve zeminin sağlanması da yine onların en temel haklarından birisidir. Ülkemizdeki 0-17 yaş aralığında olmak üzere yaklaşık 23 milyon çocuğumuz var. Bu 23 milyon çocuğumuzun gözü, kulağı ve sesi olacak bir iletişimi sağlamak için buradayız. Dolayısıyla amacımız, çocuklarımızın sorun ve beklentilerinin en geniş kapsamıyla görünür hale gelmesini sağlayarak, önceliklerimizi doğru bir biçimde oluşturmaktır” dedi.
“Korumaya alınacak çocuklarımızın aile ortamı içinde büyümelerini önceleyen yeni bir süreç başlattık”
Bakan Yanık konuşmasının devamında, “Hak ve adalet temelli yaklaşımların, toplumun bütün kesimlerini içeren kapsayıcı uygulamalarla işlevsel hale geleceği şüphesizdir. Bakanlık olarak, yürüttüğümüz çalışmalarda bir taraftan bu kapsayıcılık ilkesini öne alırken, diğer taraftan bütüncüllük ilkesiyle de çocuklarımızın fiziksel, psikolojik, ahlaki gelişmelerini bir arada değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, çocuk hizmetleri konusunda belirlediğimiz temel politikalarımızla birlikte, çalışmalarımız hakkında da olabildiğince özet bir bilgilendirme yapmak isterim. Sık sık vurguladığım gibi bir hükümet politikası olarak sosyal hizmetlerimizin tamamını aile odaklı bir stratejiyle şekillendiriyor ve yürütüyoruz. Bu bizim, güçlü nesiller ve güçlü toplumlar için vazgeçilmez gördüğümüz ilkelerimizden biri. Çocuklarımızın fiziksel yönden olduğu kadar ruhsal, ahlaki, sosyal gelişimleri açısından da sağlıklı bir aileye sahip olmasının yerini dolduracak herhangi bir yapıdan söz etmek mümkün değil. Bu sebeple, korumaya alınacak çocuklarımızın aile ortamı içinde büyümelerini önceleyen yeni bir süreç başlattık” şeklinde konuştu.
Korumaya alınacak çocuklarla ilgili çalışmalarının detaylarını aktaran Bakan Yanık, “Temelde yaklaşımımız şu; eğer bir çocuk aile ortamında büyüyebilecek durumdaysa ancak ailenin ekonomik yoksulluğu sebebiyle çocuğun devlet korumasına ihtiyacı varsa kurum bakımına ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyorsa biz diyoruz ki ailelere ‘çocuklarınız yanınızda kalsın, biz ekonomik destek sağlayalım’ birincisi bu. İkincisi, kendi ailesinin yanında kalması uygun değil, o zaman ikinci etapta yine çocuklarımıza aile ortamı sağlayabilmek için koruyucu ailelik modelini harekete geçiriyoruz. Yine kurum bakımına almış alıyoruz ama koruyucu aileler marifetiyle çocuklarımızın bakımlarını ve o aile ortamı ihtiyaçlarını karşılamış oluyoruz. Bu da eğer mümkün değilse kurum bakımımıza alıyor kurum korumamıza alıyoruz. Ama kurumlarımızın her birini de adeta bir aile ortamına çevirdik ve çocuklarımızın hem fiziken hem duygusal anlamda kendilerini sosyalleşme imkanlarının tamamını kullanacak şekilde yetiştirmeleri için de bu imkanları da sağlıyoruz. Dolayısıyla aile odaklı dediğimizde sadece ailesinin yanında ve muhakkak ailesinin yanında kalmak gibi bir ısrarımız yok. Bunun belli bir takım aşamaları var. Bu sebeple korumaya alınacak çocuklarımızın aile ortamı içinde büyümelerini önceleyen yeni bir süreç başlattık. Yaptığımız yoğun ve kararlı çalışmalar sonucunda, aile odaklı hizmetlerimizden yararlanan çocukların oranı, 2002 yılında yüzde 39 iken, bugün 2021 yılı itibarıyla bu oran yüzde 91.5’e yükseldi. Bu oranı daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Bu hedefimizde sizlerin sivil toplum kuruluşları olarak çok önemli katkılarının olduğunu, geçmişte bugün ve yarın da olacağını çok iyi biliyorum. Burada koruyucu ailelik konusunda çocuklara destek konusunda, doğrudan doğruya hizmet üreten sivil toplum kuruluşlarımızda var. Onlara da ayrıca teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Şu anda koruyucu aile yanında kalan çocuk sayımız bizim kurum bakımımızdaki çocuklarımızdan daha fazla”
Koruyucu ailelerin yanında kalan çocuk sayısının kurumda kalan çocuklardan fazla olduğunun altını çizen Bakan Yanık, “26 binden 476 çocuğumuzu bu hizmetlerden yararlandırdık. Koruyucu aile yanında kalan çocuklarımızın sayısı son 17 yılda 15 kattan fazla artmış durumda. Şu anda koruyucu aile yanında kalan çocuk sayımız bizim kurum bakımımızdaki çocuklarımızdan daha fazla ve koruyucu ailelerle gerek koruyucu annelerle gerek koruyucu babalarla yaptığımız toplantılarda gerçekten gözlerim dolarak fark ettiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Koruyucu ailelerimizin yüzde 60’tan fazlası kendi biyolojik çocukları olan aileler. Hatta birkaç tane çocuğu olan aileler. Bunların arasında koruyucu aile oldukları çocukla akran olanlar da var, çocuklarını büyütmüş, üniversiteye göndermiş koruyucu aile olan aileler de var. Dolayısıyla yaş ve çocuk skalası birbirinden farklı. Ama her birinde istisnasız şunu fark ettim kendi biyolojik çocuklarının önüne koymuşlar. Hatta ailenin merkezine koymuşlar. Ailenin bütün ihtiyaçları, gerçeği koruyucu aile oldukları çocuğun etrafında yeniden şekillenmiş. Muazzam bir şey. İnanılır gibi değil. O kadar güzel, esaslı aralarında engelli çocuklarımız var. Etkilenmemek mümkün değil. Sayı olarak da son zamanlarda şu anda kurum bakımımızdaki çocuklarımızdan daha çoğu koruyucu ailelerimizin yanında. Onlara da huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.