Bekir Bozdağ: “CHP, Atatürk’ün izinden gitmedi, biz gittik”
TBMM ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BEKİR BOZDAĞ, “KADINLARLA ERKEKLER ARASINDAKİ UÇURUMLARI AK PARTİ İKTİDARI KALDIRMIŞTIR. ATATÜRK TARAFINDAN ÇOK BÜYÜK BİR REFORMLA OY VERME HAKKI VERİLDİ. CHP HEP BUNU KONUŞTU AMA ÜZERİNE BİR TANE BİLE BİR ŞEY KOYMADI. ATATÜRK’ÜN İZİNDEN GİTMEDİLER. ATATÜRK’ÜN İZİNDEN BİZ GİTTİK” DEDİ.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, “Kadınlarla erkekler arasındaki uçurumları AK Parti iktidarı kaldırmıştır. Atatürk tarafından çok büyük bir reformla oy verme hakkı verildi. CHP hep bunu konuştu ama üzerine bir tane bile bir şey koymadı. Atatürk’ün izinden gitmediler. Atatürk’ün izinden biz gittik” dedi.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen Kocaeli İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği (KİHMED) 16. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. İmam hatip liselerinin, artık hedefte olan okullar olduğunun altını çizen Bozdağ, “Üzerinde çalışılan imam hatip lisesi mezunlarının sahip olduğu imam hatip ruhunu paramparça etmek isteyen ve onların arasına tefrika sokmak isteyen grupların ve güruhların çoğaldığını görüyoruz. Zaman zaman ortaya çıkan fotoğraflarda, görüntülerde bunu çok net müşahede ediyoruz. Onun için imam hatip liseleri mezunları derneklerinin, vakıflarının ve bu konuda çalışan herkesin bu yeni gerçeği görmesi ve buna göre bir tedbir alıp, çalışma yürütmesinde fayda var” dedi.
“Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek de yasaktı, öğretmek de”
Düzenin değiştiğine dikkat çeken Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Geçmişi değiştirme imkanlarımız yok ama geleceğin anahtarı elimizde. Geçmişte imam hatip mezunlarımız sıkıntılarla boğuştu. 28 Şubat geldi, devir değişti, düzen değişti, iklim değişti, kanunlar değişti, uygulamalar değişti. Bir baktık ki imam hatip liselerinin kolu, kanadı, dalı, budağı komple budandı gitti. Katsayı geldi başka bir noktaya evrildi. Orta kısımlar kapandı başka bir noktaya evrildi. Kur’an kurslarına gitmek bile ilkokul beşinci sınıf öncesine yasaklandı. Matematik, müzik, bale kursuna gitmek serbest, bunların yaş akdi yok. Ama Kur’an kursuna gitmek belli bir eğitim şartına bağlanmış, öğrenmek de öğretmek de yasaktı. Hiç unutmam; Kur’an kurslarıyla ilgili yasaklar görüşülürken, 1999 TBMM’de bu yasakları getirenler ’Biz Kur’an-ı Kerim eğitim ve öğretimini yasal bir dayanağa kavuşturuyoruz’ diye bunu pazarladılar. Şimdi hamdolsun, hem katsayı sorunu çözüldü hem polis ya da asker olmasının önündeki engeller kalktı. Hem Kur’an-ı Kerim eğitim öğretiminin önüne konan yaş ve eğitim sınırları kaldırıldı. Artık orta öğretim kurumlarında da seçmeli Kur’an-ı Kerim dersi ve peygamberimizin hayatını öğreten derslerin verilmesi kararlaştı. Kur’an kursunda dahi Kur’an öğretilmeye tahammül edemeyen yöneticilerin ve karar alıcıların olduğu bir Türkiye’den, liselerinde Kur’an-ı Kerim öğretilen bir Türkiye’ye bugün geldik.”
“Kıyamet mi koptu?”
Başörtülü öğrencilerin ve bireylerin de geçmişte birçok problem yaşadığına değinen Bozdağ, AK Parti’nin başörtülü öğrencilerin eğitim özgürlüğüne ilişkin yaptığı çalışmaları anlattı. Bozdağ, “İklimi değiştirmek öyle kolay bir iş değil. Zaman ve zemin aldı. Şimdi bugün, yüksek öğretimde kadın öğrenciler arasında başı açık, başı kapalı ayrımı var mı? Orta öğretimde, ayrım ya da haksızlık var mı? Kıyamet mi koptu? Kötü bir şey mi oldu? Kötülük hakikatte değil, bizim aklımızda ve belki kalbimizde. Bizim zihniyetimizden kaynaklanan bir yanlış. Bizden kastım; o günkü Türkiye’yi yönetenleri kastediyorum” diye konuştu.
“Türkiye’de saçma zihniyetleri konuştular”
Başörtülü kadınların istihdam konusunda da engellendiğini hatırlatan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konuyla ilgili de çok önemli adımlar attık. Merve hanımın (Kavakçı) yaşadıkları daha dün gibi hepimizin hafızasında. Meclisi dar ettiler. Ülkenin başbakanı, ’Bu kadına haddini bildirecek kimse yok mu? Burası devlete meydan okunacak bir yer değildir’ diyerek adeta tüm başörtülü kadınlara hakareti meclisin de içinde sergiledi. Peki bugün başörtülü vekil, subay, asker, polis, doktor var mı? Hepsi var elhamdülillah. O gün meclise sığdırılamayan Merve Kavakçı hanımefendi bugün Türkiye’nin şerefli büyükelçilerinden biri olarak ülkesine hizmet ediyor mu? Dün başka, bugün başka. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlayalım. Bütün Türkiye ayağa kalktı; ’imam hatipli biri cumhurbaşkanı olamaz, eşinin başı örtülüyse cumhurbaşkanı olamaz, namaz kılıyorsa cumhurbaşkanı olamaz’ denildi. Bırakın onu neredeyse ’sülalesinde sakallı, takkeli biri varsa o da CHP’li bile olsa cumhurbaşkanı olamaz’ gibi saçma bir zihniyeti Türkiye’de yüksek bir sesle konuştular. Türkiye, oradan buraya geliyor ve biz bunları hep aşa aşa bugünlere geldik. Türkiye’nin demokratikleşmesini, hukuk devleti vasfını tahkim ede ede geldik.”
“CHP, Atatürk’ün izinden gitmedi, biz gittik”
AK Parti’nin devlet ve millet için çok önemli değişiklikler hayata geçirdiğinin altını çizen Bekir Bozdağ, “Kadınlar arasında istihdam eşitliğini AK Parti sağlamıştır. Kadınlar arasında siyaset yapma hakkının eşitliğini AK Parti sağlamıştır. Kadınlar arasında eğitim hakkının anayasaya uygun eşit bir hak olarak kullanılmasını AK Parti sağlamıştır. Kadınlarla erkekler arasındaki uçurumları AK Parti iktidarı kaldırmıştır. Atatürk tarafından çok büyük bir reformla oy verme hakkı verildi. CHP hep bunu konuştu ama üzerine bir tane bile bir şey koymadı. Atatürk’ün izinden gitmediler. Atatürk’ün izinden biz gittik. Kadınların gasp edilmiş haklarını, seçme ve seçilme hakkının devamı olan seçilme hakkını tam anlamıyla biz hayata geçirdik” şeklinde konuştu.
İmam hatip okullarının önemine de dikkat çeken Bozdağ, sözlerini şöyle noktaladı:
“İmam hatip liseleri, Türkiye’nin birliğinin, dirliğinin çimentolarındandır. Dinimizin doğru öğretilmesinin, öğrenilmesinin, anlatılmasının en sağlıklı işlediği ve işletildiği yerlerdir. O yüzden de dinimizin doğru öğretilmesinden, öğrenilmesinden, anlaşılmasından rahatsız olan çevreler, elbette ki bu güzide kurumlara ayrıca olumsuz yaklaşabilirler. Bir yandan muhafazakar gözüküp bir yandan kurumlarımıza farklı bakabilirler. Ama bizim, geleceğimizi daha iyi noktaya taşımak için elbette evlatlarımıza sahip çıkmamız lazım. Sadece imam hatip mezunlarımıza değil, bütün eğitim kurumlarımıza. İmam hatip liselerimiz, imam yetiştiren okullar değil, müspet ilimler yanında manevi ilimleri de öğreten gençler yetiştiriyor. Onlar o öğrendikleriyle, donanımlarıyla güçlü şekilde geleceğe devam ediyorlar. İmam hatip lisesi mezunları, diğer liselerimizin mezunlarıyla birdir, kardeştir ve aynı yolun yolcularıdır. Ayrı ve farklı olduğu anlayışını da birlikte yıkmalıyız. Hepimiz aynı milletin evlatlarıyız, aynı devletin vatandaşlarıyız. Bu çizgiyi de hepimizin iyi koruması, kollaması gerekiyor. Bu çizgi, bizim istikametimizin düzgünlüğünün de ayrı ifadesi olacaktır.”