Saray manzarasında saray lezzetlerine rağbet
SÜLEYMANİYE’DEN HEM HALİÇ’İ HEM BOĞAZ’I SEYREDEBİLECEK MEKÂNLAR, OSMANLI MUTFAĞINI YAŞATMAYI SÜRDÜRÜYOR. SARAY VE ÇEVRESİ SON YILLARDA ZİYARETÇİ AKININA UĞRARKEN, EN ÇOK TERCİH EDİLEN MEKÂNLAR BU ATMOSFERİ YAŞATAN YERLER OLUYOR
Süleymaniye’den hem Haliç’i hem Boğaz’ı seyredebilecek mekânlar, Osmanlı mutfağını yaşatmayı sürdürüyor. Saray ve çevresi son yıllarda ziyaretçi akınına uğrarken, en çok tercih edilen mekânlar bu atmosferi yaşatan yerler oluyor.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Camii ve Külliyesi’nden adını alan Süleymaniye, tarihi dokusu ve yaşatılan kültürü ile yerli-yabancı bütün gezginlerin, turistlerin uğrak noktası durumunda.
Sarayburnu’ndan sonra şehrin siluetinde en fazla söz sahibi olan ikinci tepe olan Süleymaniye’den hem Haliç’i hem Boğaz’ı seyredebilecek mekânlar, Osmanlı mutfağını yaşatmayı sürdürüyor.
Ağa Kapısı senelerdir Osmanlı şerbetleri konusunda hatırı sayılır bir yer konumunda. Gül şerbeti, brownisa, ab-ı hayat, Osmanlı şerbeti ve her biri ayrı tarih, ayrı lezzet, şifa kaynağı onlarca çeşit şerbet damaklara tat veriyor.
Mekânı ve menülerini yenileyerek Tarihi Yarımada’da saray çağrışımlı hizmet vermeye devam eden Ağa Kapısı’nda doğal ürünleri hem mutfakta kullanılıyor hem de beğenen müşterilere bu ürünleri alma şansı sunuyor. Burada ortamla uyumlu olarak sadece Türk müziği klasikleri çalınıyor.
Konumu ve manzarası nedeniyle yaz aylarında özel programlara, söyleşilere, sergilere de ev sahipliği yapan Ağa Kapısı, kültür merkezi gibi işlev görüyor.
İşletme Sorumlusu Taner Günak, çeşit çeşit oluşturulan şerbetleri anlattı. Ürünleri mevsime göre kullandıklarını anlatan Günak, “Hangi mevsimde yapıyorsak o mevsimde kullanıyoruz ki tadı güzel olsun. Misafirlerimize hem servis yapıyoruz hem de evde de tatmaları için şişelenmiş vaziyette satışa da sunuyoruz. Boğaz ağrılarını, üst solunum yolları hastalıklarına iyi gelen çaylarımız da var” diye konuştu.