Sanatçıların köyünde sanat evi ve sergisi açıldı
SANATÇI İLKNUR ŞANAL DA, 21 YILDIR SANAT GALERİCİLİĞİ HİZMETİ VERDİĞİNİ HATIRLATARAK, “ŞİMDİ BURADA ‘SONSUZLUĞUN SESİ’ İSİMLİ SANAT EVİNİ AÇIYORUZ VE SONSUZLUĞUN SESİ SERGİSİ İLE SONSUZ ŞÜKRAN KÖYÜ’NDEKİ TÜM SANATÇILARIMIZLA BİRLİKTE BU SERGİYİ OLUŞTURDUK” DİYE KONUŞTU.
Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesindeki Sonsuz Şükran Köyü’nde “Sonsuzluğun Sesi” Sanatevi ile aynı isimli serginin açılışı gerçekleştirildi.
Sanatçılara ait kerpiç evlerin bulunduğu köyde, köy sakinlerinden Galeri Binyıl sanat galerisi sahibi İlknur Şanal’a ait kerpiç ev “Sonsuzluğun Sesi” Sanatevi haline dönüştürüldü. Açılışı yapılan sanatevinde, Şükran Köyü sakinlerinden sanatçıların çalışmaları de sergilendi. Serginin açılışında konuşan Sonsuz Şükran Köyü Kurucusu Mehmet Taşdiken, sanatevinde açılışı yapılan serginin herhangi bir sergi olmadığının altını çizerken, “Bu Sonsuz Şükran Köyü’nün tarihinde de önemli bir çalışma. İki tarafı var, birincisi çalışmanın bizatihi kendisi, burada yapılan iş, ikincisi de Galeri Binyıl olarak İlknur Şanal’ın yapmış olduğu bu etkinlik başlı başına özel bir önem atfediyor. Çünkü İstanbul’da Galeri Binyıl, tüm ressamlar, heykeltıraşlar, plastik sanatlarla ilgili arkadaşlarımız bilirler, önemli ve ciddi bir galeridir. Onun burada böyle bir Sonsuz Şükran Köyü’nde sergi düzenliyor olması çok anlamlı” dedi.
Sanatçı İlknur Şanal da, 21 yıldır sanat galericiliği hizmeti verdiğini hatırlatarak, “Şimdi burada ‘Sonsuzluğun Sesi’ isimli sanat evini açıyoruz ve sonsuzluğun sesi sergisi ile Sonsuz Şükran Köyü’ndeki tüm sanatçılarımızla birlikte bu sergiyi oluşturduk” diye konuştu. Çalışmanın kendileri için çok keyifli olduğunu vurgulayan Şanal, “İçimizde, birçoğumuz uluslararası sanatçı. Yurtdışında yaşayanlarımız var, aynı zamanda eğitmenlerimiz, mimar arkadaşımız, aynı zamanda sanatçılar var. Farklı tekniklerde eserler üretiyorlar. Buranın özelliği; ben ütopik bir hayal kurdum. Yıl 2010 ve biz ilk bu köyün temelini atarken Sonsuz Şükran Köyü projesinin kurucusu Mehmet Taşdiken bizi davet ettiğinde ilk gördüğümüz bozkır, dümdüz olan bir alanda hayal ettim, ‘evlerimiz olacak, kerpiç, Anadolu Selçuklu evlerinde yaşayacağız’ ve ilk tabii mesleğimden de kaynaklanan bir şey evimi çevirebilir miyim, heyecanını duydum. Tam 11 yıl sonra bunu gerçekleştiriyoruz hep birlikte. Anadolu sanatçısı çok fazla yer bulamıyor. Burada amacım; hem yaşasınlar, burada kalsınlar, benimsesinler, toprak evde soluk alsınlar. Bu Anadolu kültürünün içinden beslensinler, ondan sonra heyecanlarıyla üreteceklerini burada sergilesinler. Tabi hedeflerim çok farklı bugün. Bu hedefe ulaşmanın keyfini de yaşıyorum. Tabii diğer hayalim ise Anadolu’nun en çok gezilen sanat evi olması” dedi.
Konuşmaların ardından serginin açılışı da İlknur Şanal tarafından kurdele kesilerek yapıldı. Sonrasında sanatçılar ve davetliler sergiyi gezdi. Sergide, büyük bölümü köy sakinlerinden oluşan ressam ve heykeltıraş, fotoğraf sanatçısı İbrahim Göksungur, Emrah Ateşli, Hülya Avunduk, Kamer Batıoğlu, Sevgi Erdaha, Hicran Fırat, Vedat Berk Fırat, Meltem Gikas, Serap Gümüşoğlu, Meral Aran Kayısı, Merve Şahin, İlknur Şanal ve Fatoş Yalçınkaya’nın çalışmaları yer alıyor.