Bursa Uludağ Üniversitesi ’Tütünsüz Kampüs’ olacak
BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ (BUÜ), SAĞLIKLI HAYAT DAVRANIŞLARININ YAYGINLAŞTIRILMASI VE ÖĞRENCİLERE DOĞRU ÖRNEK OLABİLMEK HEDEFİYLE ‘TÜTÜNSÜZ KAMPÜS’ UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRİYOR.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), sağlıklı hayat davranışlarının yaygınlaştırılması ve öğrencilere doğru örnek olabilmek hedefiyle ‘Tütünsüz Kampüs’ uygulamasını hayata geçiriyor.
BUÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, her yıl 1-7 Mart arasında kutlanan Yeşilay Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulundu. BUÜ Görükle Kampüsü’nün ‘Tütünsüz Kampüs’e çevrilmesi için çalışmalara başladıklarını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Karadağ, “Tütünsüz Kampüs projemiz çerçevesinde yüzde 100 dumansız ve tütün içermeyen bir eğitim alanı oluşturuyoruz. Çağın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üniversitelerin gelişmesi ve değişmesi gerekiyor. Üniversitelerde sağlıklı yaşam davranışlarının yaygınlaştırılması da önemli bir ihtiyaçtır. Üniversite mensupları, öğretim üyesi, öğrenci, çalışan ve diğer bireyler, aslında tüm toplum için rol model olmalıdır. Kişi ve toplum sağlığı üzerinde zararlı etkileri olan tütün bağımlılığının önlenmesi konusunda öncü rolün üstlenilmesi ve gelecek nesillerin tütünsüz bir yaşam sürebilmesinin yolunun açılması görevi de bu sebeple üniversitelere düşmektedir. Bu hedefle dünyada ‘Tütünsüz Üniversite’ yaklaşımı benimsenmiş ve gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlaşmış bir uygulamadır” şeklinde konuştu.
Üniversitelerde tütün kontrolü çalışmalarının sistematik ve sürekli bir biçimde sürdürülmesine ihtiyaç olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mehmet Karadağ, uygulamaların nihai hedefleri arasında ise kapalı ve açık alanlarda tütün kullanılmaması, tütün satışının kampüs içerisinde olmaması ve tütünü bırakmak isteyenlere yardım imkanı sağlanmasının yer aldığını aktardı. ‘Tütünsüz Üniversite’ projesinin, tütün kullanan ve kullanmayan herkesin sağlık hakkının korunması için önemli bir uygulama olduğuna işaret eden Karadağ, “Herhangi bir üniversitenin Tütünsüz Üniversite olarak değerlendirilebilmesi için, öncelikle tütün kontrolü ile ilgili plan ve programın yapılması ve bu süreçten üniversitenin bütün bileşenlerinin haberdar edilmesi gerekiyor. Kampüs içerisinde tütün kullanılan alanların bütünüyle kaldırılması ve bunun için önceden tarih belirlenerek ilan edilmesi de büyük bir önem taşıyor. Tütün kontrolü çalışmalarının üniversite bünyesinde bir birim tarafından sürdürülmesi gerekiyor. Tüm bunların yanı sıra bu politikanın öğrenim gören, çalışan ve diğer bütün bileşenler tarafından içselleştirilmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarının yapılması ve sürdürülmesi de büyük bir önem taşıyor. Ayrıca tütünü bırakmak isteyenlere yönelik olarak bırakma hizmetlerinin herkes tarafından ulaşılabilir olmasının sağlanması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.
Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un tavsiye ve yönlendirmesiyle çalışmalara başladıklarını açıklayan Prof. Dr. Mehmet Karadağ, projenin sağlıklı ilerleyebilmesi için öncelikle öğrencilere yönelik detaylı bir anket çalışması yaptıklarını söyledi. Karadağ, “Ankette 40 soru bulunuyordu ve online olarak internet aracılığıyla gerçekleştirildi. Üniversitemiz web sitesinde öğrenci otomasyonunu kullanarak tüm öğrencilerimize ulaştık. Anket soru sayısının fazla olmasına rağmen ankete büyük bir katılım sağlandı, Anketi, 15 fakülte, 3 yüksekokul ve 15 meslek yüksek okulundan toplam 10 bin 383 katılımcı tam olarak cevapladı. Bu tür anketler için beklenenden çok yüksek bir katılım sağlanmış oldu. Anket sonuçları, istatistik değerlendirmeleri yapıldığında ilginç sonuçlara ulaştık. Toplam 4 bin 922 kız ve 5 bin 461 erkek öğrenci ankete katılmıştı. Bu öğrencilerden aktif sigara içenlerin oranı yüzde 38,4 olarak bulundu. Bu oran toplum genelindeki sigara içme oranından daha yüksekti” şeklinde konuştu.
Aynı anket çalışmasında öğrencilerden yüzde 10,4’ünün de daha önce sigara içtiğini ancak bırakmış olduğunu tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Mehmet Karadağ; “Hiç sigara içmeyenlerin oranı yüzde 51,1 olarak bulundu. Öğrencilerin çoğunluğu üniversiteye başlamadan önce sigaraya başlamışlardı. Sigara içmeye başlama yaşları ortalaması 16,5 olarak hesaplandı. Sigaraya başlama nedenleri ve sigara içmelerine engel olabilecek şartlar birbirlerinden çok farklıydı. Sigaraya ve tütünsüz kampüs projesine bakış açıları da çok farklıydı. Yine de ankete katılan öğrencilerimizin yüzde 50’si tütünsüz kampüs projesini kesinlikle desteklerim, yüzde 13,9’u olabilir diyerek olumlu görüş bildirmiştir. Öğrencilerin yüzde 22,6’sı gereksiz bulduğunu söylerken, sadece yüzde 13,6’sı karşı çıkacağını kabul edilemez bulduğunu bildirmiştir” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Karadağ, Tütünsüz Üniversite Kampüsü projesinde bir sonraki aşamaya geçerek bilgilendirme çalışmalarına başladıklarını ve sigaradan kurtulmak isteyenler için sigara bıraktırma polikliniği kurduklarına işaret etti. Karadağ, “Yeni polikliniğimize Türkiye’nin ilk sigara bıraktırma polikliniğini 1992 yılında yine Üniversitemiz Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda kuran Merhum Prof. Dr. Nihat Özyardımcı hocamızın adını verdik. Tıp Fakültemizde Göğüs Hastalıkları ve Aile Hekimliği Anabilim Dallarının ortak çalışmasıyla kuruldu ve faaliyete başladı. Çalışmalarımız salgın sürecinde de devam etti. Üniversitemizin tüm birimlerinden seçilen 102 temsilciye online olarak 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkındaki kanunla ilgili eğitim verdik ve her birimde temsilciler belirlendi” diye konuştu.
Gerekli tüm alt yapıyı hazırladıklarını ve en uygun tarihte projeyi hayata geçireceklerini açıklayan Prof. Dr. Mehmet Karadağ, “Bursa Uludağ Üniversitesi kampüsünün tütünsüz bir kampüs olması için artık gün sayıyoruz. Projenin gerçekleşmesinin Bursa’mız ve ülkemiz için çok önemli bir kazanç olacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.