Muhtarlara ve imamlara ’sosyal uyum faaliyetleri’ anlatıldı
TARSUS BELEDİYESİ, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER MÜLTECİLER YÜKSEK KOMİSERLİĞİ (BMYK) VE MERSİN İL GÖÇ İDARESİ YETKİLİLERİ TARAFINDAN, MUHTARLAR VE İMAMLARA YÖNELİK “SOSYAL UYUM FAALİYETLERİ” KONULU TOPLANTIYA EV SAHİPLİĞİ YAPTI.
Tarsus Belediyesi, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMYK) ve Mersin İl Göç İdaresi yetkilileri tarafından, muhtarlar ve imamlara yönelik “Sosyal Uyum Faaliyetleri” konulu toplantıya ev sahipliği yaptı.
Tarsus Belediyesi’nin verdiği destekle Meclis Toplantı salonunda yapılan “Sosyal Uyum Faaliyetleri” konulu bilgilendirme toplantısına, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ankara Saha Ofisi Bölge Müdürü Reşit Akif Atlı ve Mersin İl Göç İdaresi Müdürü Hüseyin Kemal İlday, konuşmacı olarak katıldı.
Atlı ve İlday yaptıkları konuşmalarda muhtarlar ve imamları, Hak ve hizmetlere erişim ile birlikte İltica Sistemi üzerine bilgilendirdiler. Uyum zorluklarının da tartışıldığı toplantıda gelen soruları cevaplayan konuşmacılar, mülteci kanaat önderleri ile bir araya gelerek, şikayet sorunları ortak çözüm bulmak adına masaya yatıracaklarını bildirdi. Ayrıca söz konusu çalışmanın raporlanıp Mersin Valiliğine ve İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edileceği kaydedildi.
“Yeterli önlemleri almazsak kentin kimliği yara alır”
Toplantıda konuşan Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan ise “Tarsus gibi bir kentin özelliği vardır. Kültürüyle, kimliğiyle ve bilinciyle kendini gösterir. Bir kentin kent kimliğini oluştururken sadece Suriye’den göç edenler değil, köyden göç edenlerde bizim için önemlidir. Eğer burada yönetici olarak ve özelliklede yerel yönetimdeki dinamiklerin tam aktif görev almamasından dolayı yarı köylü, yarı kentli bir nesil oluşur. Maalesef Tarsus’ta bu evreden geçti. Yıllarca o eğitimi verememenin cezasını belki de farklı açıdan siyasi bir objeden kaynaklanan göçle yarı köylü, yarı kentli kent kimliğini tam oturtturamayan bir nesil gelişti. Aynı durum şu anda da söz konusu burada eğer yeterli önlemleri alamazsak, daha doğrusu bireysel egolardan çıkmayıp bu kent içerisinde yaşayan tüm canlılara yeteri kadar sahip çıkmazsak gelecekte de bu kentin kimliği çok büyük yara alacaktır. Burada tüm yerel yönetimdeki dinamiklerin özellikle siyasi olarak da destekle bu oluşumu eğitim çapında da eğer gerçekleştirebilirsek emin olun birçok sorun, birçok sıkıntılar kaybolacak” dedi.
“Mülteci lafına canım sıkılıyor onlar misafirlerimiz”
Tarsus’un sürekli göç alan bir şehir olduğunu, neredeyse her kesimden insanın birlikte güzel bir ortamda yaşam sürdüğü dile getiren Bozdoğan, “Kendi kültürünü yaşattığı ve gerektiğinde birbirine kenetlendiği insan mozaiği. Bu şehirde hiç kimse birbirine bir sıfat takmıyor. Bu şehir tüm kültürleri bağrında yaşatıyor, bu kent bu kültürü kaldırıyor. Bu kent tarımda, sanayide önemli hamleler yapmış bir kent. 2 yıllık hizmet tablomuza baktığımızda Türkiye çapında başarı kazanmış bir kurum olarak, kent kimliğimiz ve kültürümüzle şartların zorlaması ile bizimle birlikte yaşam sürmek için ülkelerinden göç ederek şehrimize gelen din kardeşlerimize insana dair birleşimi sağlamak birlikte onları kucaklamamız çok zor olmayacaktır. Görmemiz gereken tek bir şey var. Bu mülteci lafına da çok canım sıkılıyor. Neticede bunlar bizim misafirimiz ve yarında kardeşimiz. Sahiplenmemiz gereken bir olay. Benim için en önemli olan bir hekim olaraktan ulusal çıkar, bir kentin çıkarı, insanlığın sağlığı ve yaşam kalitesidir. Bizde bu insanlara bu misafirlerimize bunu sağlamak zorundayız. Evinize gelen bir misafiriniz olduğunda ne kadar değerli katkılarınız oluyordur, yemeklerin en iyisini yapıyorsunuz, en iyi yerlerde konaklamasını sağlıyorsunuzdur, yataklarını döşeklerini en iyi şekilde getiriyorsunuzdur” ifadelerini kullandı.